Orijinal Adı: İlk sezon Mighty Truckers adıyla, 2. Sezon Euro Truckers adıyla yayınlandı.
Tır Hikayeleri'nde Almanya, İtalya ve Hollanda'daki tırcılar yolculuklarını anlatıyor. Kendine Kamyoncu Prenses diyen Christina Şoför'ün ilk uzun yol macerasını izliyoruz. Tır endüstrisi, taşımacılık dünyasında önemli bir rol oynar ve en iyi tır modelleri, hem işlevsellikleri... Herkes direksiyon başına!
Programda dış ses Ozan Kotra, her bölümde başka tır şoförleri olduğundan diğer sesler sürekli değişiyor.
Farklı bölümlerde sesini duyduğum, not aldığım seslendirme sanatçıları: Damla Özüduru, Orhan Hızlı, Sinan Divrik, Aziz Güngör, Barış Özgenç, Murat Atıl, Parla Şenol, Şebnem Ünaldı, Canan Çiftel, Gazanfer Ündüz, Uğur Arslanoğlu, İlham Erdoğan...
Doğuş Yayın Holding'in tüm kanallarında olduğu gibi bu program da DYG (Doğuş Yayın Grubu) seslendirme stüdyolarında seslendiriliyor.
Usta seslendirme sanatçısı Ayhan Kahya hayatını kaybetti.
Gişe rekortmeni filmlerdeki karakterlere yaptığı Türkçe seslendirmeyle akıllarda yer edinen Ayhan Kahya, hayatını kaybetti.
Matrix'te Morpheus, Yüzüklerin Efendisi'nde "Gamling", Transformers'ta "Optimus Prime", Galaksinin Koruyucuları filminde ise "Thanos" karakterine yaptığı Türkçe seslendirmeyle akıllarda yer edinen Ayhan Kahya, 57 yaşında vefat etti.
Usta seslendirme sanatçısının vefatı, Oyuncular Sendikası'nın Twitter hesabından duyurularak, "Değerli meslektaşımız Ayhan Kahya, hayatını kaybetti. Başta ailesi olmak üzere tüm sevenlerine sabır dileriz. Başımız sağ olsun." ifadelerine yer verildi.
Optimus Prime'ın unutulmaz sesiydi.
"Ben Optimus Prime" repliğiyle izleyicinin hafızasına kazınan seslendirme sanatçısı, yaptığı bir açıklamada, Transformers filminin 38 dile çevrildiğini belirterek, "Sadece Türkçesi için kalınlaştırma yapılmaz. Ses aynı kalınlıktadır çünkü. Türkçesine artı kalınlaştırma yapılmaz." ifadelerini kullanmıştı.
Ayhan Kahya
Asıl mesleği opera olan ve 37 yıl operada görev yapan sanatçı, seslendirme yolculuğunda; John Wick 3: Parabellum,
Bumblebee, Christopher Robin,
Ant-Man ve Wasp, İnanılmaz Aile 2,
Avengers: Sonsuzluk Savaşı, John Wick 2,
Transformers 5: Son Şövalye, Uzay Yolcuları,
Şarkını Söyle, Süper Yetenek,
Pete ve Ejderhası, Maymun Prens,
İyi Bir Dinozor, Batman v Superman: Adaletin Şafağı,
Kaptan Amerika: Kış Askeri, Galaksinin Koruyucuları,
Nuh: Büyük Tufan, İnanılmaz Örümcek Adam 2,
Transformers Kayıp Çağ, Transformers: Ayın Karanlık Yüzü,
Alice Harikalar Diyarında, Robin Hood,
Oyuncak Hikayesi 3, Titanların Savaşı,
Sherlock Holmes, Terminatör: Kurtuluş,
Transformers: Yenilenlerin İntikamı, Yıldız Savaşları,
Hızlı Yarışçı, Hellboy II: Altın Ordu,
Hancock ve Kara Şövalye'nin de aralarında bulunduğu çok sayıda, film, dizi ve reklamda seslendirme yaptı.
Türkiye'nin önemli seslendirme sanatçılarından Sungun Babacan, 63 yaşında hayatını kaybetti.
Dünyaca ünlü birçok aktörün Türkçe seslendirmesini yapan sanatçının vefatını, Oyuncular Sendikası duyurdu.
Sosyal medya üzerinden yaplan paylaşımda, sanatçının vefat ettiği belirtilerek, "Seslendirme mesleğinin efsane isimlerinden, değerli ustamız ve üyemiz Sungun Babacan’ı kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyoruz. Ailesi başta olmak üzere, tüm sevenlerinin ve seslendirme camiamızın başı sağ olsun" ifadelerine yer verildi.
Babacan'ın vefat haberinin ardından, sanatçının sevenleri ve dostları üzüntülerini sosyal medyada baş sağlığı mesajlarıyla paylaştı.
Sungun Babacan'ın hayatı
Sungun Babacan, 5 Ekim 1958'de Ankara'da dünyaya geldi. Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinde İşletme Bölümünü bitiren sanatçı, meslek yaşamına TRT'de başladı.
TRT’de 1980'li yılların ortalarında Cumartesiden Cumartesiye adlı programın sunuculuğunu yapan Babacan, birçok sinema filmi ve dizide dünyaca ünlü sanatçıları seslendirdi.
Babacan'ın sesiyle hayat verdiği aktörler arasında Tom Hanks, John Travolta, Brad Pitt, Tom Cruise, Alec Baldwin, Jean-Claude Van Damme, Nicolas Cage, Sean Penn, Andy Garcia, Bruce Willis, Kevin Costner, Mel Gibson gibi isimler bulunuyordu.
Babacan uzun yıllar çeviri ve seslendirme yönetmenliği de yaptı.
Rahmetli Usta Dublaj Sanatçısı Sungun BABACAN'ı saygı ve özlemle anıyoruz.
Chip ve Joanna Gaines, modası geçmiş evleri dudak uçuklatan, yenilikçi yaşam alanlarına dönüştürmek için yeni fikirlerle Hayalimdeki Ev Yeniden ile TLC ekranlarında. California'dan gelen bir kadın Waco, Teksas'taki 1930'lardan kalma evini yenilemek ister.
Hızlı trende uyanan ve burada nasıl bulunduğuna dair hiçbir fikri olmayan Yüzbaşı Colter Stevens (Jake Gyllenhaal), karşısında Christina (Michelle Monaghan) adlı kendisinin tanımadığı birini bulur. Kadının hareketlerinden Colter'ı tanıdığı anlaşılır. Ne olup bittiğini anlamaya çalışan Colter, tuvalette kendine sığınacak yer ararken aynada kendi yerine başkasının yüzünü görmesiyle şok olur. Cüzdanında da bir sınıf öğretmeni olan Sean Fentress'ın kimliği bulunuyordur.
Bu sırada aniden trende büyük bir patlama yaşanır. Hemen ardından Colter kendini yüksek teknolojili bir yerde bulur ve uniformalılardan Goodwin (Vera Farmiga) ona bilmesi gereken her şeyi anlatır. Colter Chicago'da bir treni bombayla havaya uçuran ve daha onlarcısını da öldürmeyi planlayan bombacının kimliğini tarif edebilmek için çok gizli bir göreve atanmıştır. 'Yaşam şifresi' adı verilen bu görev sayesinde Colter paralel bir evrende yolcu Sean'ın yerine geçebilmektedir. Trene her dönüşünde Colter'ın bombacının kimliğini üslerine bildirmesi için sadece sekiz dakikası vardır. Her seferinde yeni bilgiler edinse de avı onu atlatmayı başarır. Daha fazla delil buldukça, bu ölümcül faciayı önleyebileceğine daha çok inanır, elbette zaman onun önüne geçmezse.
Seslendirenler:
Jake Gyllenhaal Rolü : Colter Stevens : Tolga Tibet
Michelle Monaghan Rolü : Christina Warren: Canan Çiftel
Fenerbahçe ile anlaşmaya varan Filip Novak'ın Sarı-Lacivertli takımda kazanacağı ücret ve sözleşme detayları belli oldu, sözleşme lig bitiminden itibaren geçerli olacak.
Bordo-Mavili ekip ile yollarını ayırma kararı alan ve sözleşmesi sezon sonu sona erecek olan Novak ile yapılan anlaşmanın detayları da belli oldu.
Trabzon defterini kapattı
Bordo-Mavili takım ile yollarını ayırma kararı alan ve futbol hayatını İstanbul’da sürdürmek istediğini belirten 29 yaşındaki Çek sol bek ile 3+1 yıllık anlaşma sağlandı.
Fenerbahçe futbolcuya yıllık 1 milyon 250 bin Euro ve maç başı olarak da 5 bin euro para ödeyecek.
Novak sezon içinde başarılı bir performans gösterir ve en az 25 maçta ilk 11'de yer alırsa, ekstra olarak 50 ile 100 bin Euro arası bir prime de hak kazanacak.
Filip Novak’a ayrıca imza parası olarak 500 bin Euro ödenecek. (Ajansspor)
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç FB Tv'de canlı yayına bağlanarak gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.
İşte Ayrıntılar
TFF Başkanı Nihat Özdemir’in dün sosyal medya üzerinden katıldığı yayında ‘“2010-11 sezonunu yaşadık, 9 sezon geride kaldı. 9 senedir herhangi bir şekilde şike olayına rastlamadık.’ sözlerinin ardından sarı lacivertli camiadan çok sert tepki geldi.
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Nihat Özdemir’in yapmış olduğu açıklamanın ardından FBTV’de konu ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
İşte Ali Koç’un açıklamaları…
“Böyle bir dönemde böyle bir konuyla gündemi meşgul etmek istemezdik. Ancak, koskoca camiaların liderleriyiz ve sorumluluklarımız var.
Başkanvekilimiz Semih Özsoy’a teşekkür ediyorum. Kelimesi kelimesine yaptığı açıklamaların arkasında olduğumuzu ifade etmek istiyorum.
Hepimizin konuşurken kendimizi yanlış ifade ettiği olmuştur. Dolayısıyla bekledik. Hata yapmak insana mahsus, özür dilemek ise erdemdir. TFF Başkanı Sayın Nihat Özdemir, bir açıklık getirir diye tüm tepkilere rağmen bekledik.
Bu akşama dek üstüne herhangi bir düzeltme gelmeyince, yaptığımız istişare sonucunda Başkanvekilimiz Semih Özsoy durumu kamuoyuna açıkladı. Nihat Özdemir’in açıklamaları, ilk açıklamalarından da beter. Daha da talihsiz…
Sayın Nihat Özdemir’e şahsım ve camiam adına teşekkür ediyorum çünkü tüm Fenerbahçelilerin gerçeği görebilmesi açısından, Allah’ın lütfu diyebileceğim bir açıklamayla içindekileri dışa vurmuştur.
Nasıl bir niyete sahip olduğunu gözler önüne sermiştir. Bizleri bölmeye çalışan 3 Temmuz sürecinde sıkı sıkı kenetlenmiştik. 3 Temmuz’a yakın bir tarihte, 3 Temmuz’la ilgili yaptığı bir açıklamayla bizi kenetledi.
Bir TFF Başkanı bu söylemlerde, bu konularda, bu gibi sözler sarf etmiştir. Düşünebiliyor musunuz? Düzeltmedi, tam tersi bir istikamette gitti. 3 Temmuz 2011’de başlayarak yapılan saldırı ve kurulan tuzaklar artık alenen ortaya çıkmıştır.
Bu sözleri, Fenerbahçe’ye uzun yıllar üst düzey yönetici olarak hizmet etmiş biri bu sözleri söyleyebiliyor. Bunlar çok manidar.
Asıl rezaletin konuyu bizim saptırmamıza bağlıyor, demek ki biz saptırıyoruz ve fırsatçıyız, e peki taraftarlarımız, kongre üyelerimiz, rakip taraftarlar ne olacak? Onlar da farklı anlamışlar.
Zamanlama da çok manidar. Liglerin başlamasına 1 hafta kala sanki bir kaos ortamı yaratılmak isteniyor. Bu konuyla ilgili 3 Temmuz davaları var gelecek ay, 2 çok önemli davamız var. Mahkemelerden önce bu sözlerin edilmiş olmasını manidar buluyorum.
Bu sözler sadece Fenerbahçe camiasına değil, o zaman çok büyük bir mücadele veren kulübümüzün liderliğini yapan Sayın Aziz Yıldırım’a da yapılmış büyük bir saygısızlıktır. Eminim ki Başkanımız Aziz Yıldırım da tez zamanda konuşacaktır.
Çok tepki olduğunu biliyorum. İki yönde tepki var. Biri, TFF’den istifa etmesi yönünde, diğeri ise kulüp üyeliğinden ihraç edilmesi yönünde. İstifa, kişisel bir müessesedir. İstifa için iradeye sahip olması gerekiyor.
Ben Sayın Başkanın manevra alanının kısıtlı olduğunu söylemiştim. Kulüp üyeliğinden ihraç ise, gelen yoğun talepler sonrasında ilgili kurullar ve Yönetim Kurulumuz tarafından değerlendirilecektir.
Bir kurumdaki üyelikten atılma onur kırıcı, üzgünlüğe sebep olan bir unsurdur. İhraç edilmenin Nihat Özdemir’i üzeceğini düşünmüyorum, hatta bazı kesimlere şirin görünmek adına sevindirebileceğini de düşünüyorum.
Fenerbahçe’yi özümsememiş biri için çok da bir şey fark edeceğini düşünmüyorum. Hatta mükafat bile olarak görülebilir. Fenerbahçe hiçbir zaman yalnız değildir. Bu camianın her bir ferdi, bu camiayı korumak için her şeyi yapmaya hazırdır.
Fenerbahçelilerden ne kadar tepki alıyorsam o kadar doğru yoldayım diye bir açıklaması oldu. Bu vicdana ve adaletin doğasına ters gelen bir mevzudur.F.Bahçe’yle ilgili aldığı kararlarla aslında kendisinin ne kadar adaletli bir TFF Başkanı olduğunu söylemeye çalışıyor.
Bizim neler yaşadığımızı kamuoyu biliyor. Bizim başarısızlığımızda bilhassa sizin de payınız var. Herhangi bir takımın başarı dengesine ilişkin yaptığı açıklamalar daha önce de yaşandı. Dünyanın herhangi bir yerinde hiçbir yöneticinin işi değildir bu. Bunu da aslında bir ‘norm’ haline getiriyor. Bunu yapmaya da devam ediyor.
Sayın Nihat Özdemir’e sormak istiyorum. 2010-11 sezonu şampiyonu kimdir? Bu soruyu cevaplamak için günlerce beklemeyin, alın telefonunuzu elinize yayınlayın bir açıklama. Deyin ki 2010-11 sezonu şampiyonu Fenerbahçe’dir, bunu hak etmiştir, FETÖ’nün tüm kumpaslarına rağmen şampiyon kimdir? Bunu söyleyebilir misiniz? O senenin şampiyonu kimdir?
Top çevirmeye gerek yok. Siz bizi hedef alıyorsunuz. Sizin gibi dost varken düşmana ne gerek var? Herkesi rahatlatmak açısından çok basit bir soru soruyorum. 2010-11 sezonu şampiyonu kimdir Sayın Nihat Özdemir?
İstediğiniz her platformda sizinle bu konuları tartışmaya hazır olduğumuzu bilmenizi istiyoruz. Sizinle her ortamda bunu konuşmak, değerlendirmek isteriz. Ben bir konuşursam şöyle olur böyle olur demiştiniz, hodri meydan diyoruz. Ne istiyorsanız söyleyin. Yıllarca Fenerbahçe’ye hizmet ettiniz, inşallah bir daha hizmet etmezsiniz. Nihat Bey’in kulübümüzden ihraç edilmesi için süreci başlatacağız.”
Hatırlanacağı üzere Nihat Özdemir, “2010-11 sezonunu yaşadık, 9 sezon geride kaldı. 9 senedir herhangi bir şekilde şike olayına rastlamadık. Amatör liglerde de şikayetler geliyor, Etik Kurulumuz inceliyor. Bunlarla ilgili herhangi bir şey yakalayamadık ama yakaladığımız zaman meselenin üzerine gideriz. Biz görevimizin başındayız. Bu federasyon, gerçekten çok zor bir görev, inanılmaz zor bir görev. Aldığınız her karar, birilerinin hoşuna gidiyor, birilerine yarıyor gibi düşünüyorlar” ifadelerini kullanmıştı.