31 Aralık 2024 Salı

Efsanenin Kızı: Dalma Maradona (DMAX)

 The Daughter of God: Dalma Maradona


Efsanenin Kızı: Dalma Maradona'da futbol efsanesi Diego Maradona'nın hayatı ve kızıyla ilişkisini mercek altına alıyoruz.



Samimi ve birinci şahıs bir anlatımla Dalma Maradona, tüm zamanların en ünlü futbolcusunun kızı olarak hayatının zirve anlarını aktarıyor. Maradona ailesine ait yerlere benzersiz erişim, yayınlanmamış dosyalar, benzersiz anekdotlar ve daha önce hiç paylaşılmamış anlarla Dalma, idolün acısını veya ölümünün yasını anlatırken, babasının imajını hem sevinçli hem de kötü anları anlatıyor.


Yaşadıkları aşkı, düğün törenlerini ve babası Diego'nun Napoli'deki gençlik yıllarını yâd eder.


Dalma, Diego'nun son yıllarını, futbola geri dönüşünü ve yaşadığı zorlukları hatırlar. Yolculuk her şeyin başladığı yerde, Villa Fiorito'da biter.



Doğuş Yayın Holding stüdyolarında seslendirilen programda Dalma Maradona'yı seslendirme sanatçısı Elif Acehan seslendiriyor.

Efsanenin Kızı: Dalma Maradona, tüm bölümler için...

https://seslendirmen.yetkin-forum.com/t648-efsanenin-kz-dalma-maradona-dmax

Pearl Harbor

 Pearl Harbor Seslendirme Kadrosu


Oyuncular karakterler Seslendirenler

Ben Affleck ... Yüzbaşı Rafe McCawley : Volkan Ateş Akyılmaz

Josh Hartnett ... Yüzbaşı Danny Walker : Murat Şen

Kate Beckinsale ... Hemşire Teğmen Evelyn Johnson : Birtanem Coşkun Candaner

Ewen Bremner ... Teğmen Red Winkle Arda Aydın

Jennifer Garner ... Hemşire Sandra Oya Prosçiler

Cuba Gooding Jr. ... Astsubay Doris Miller Ufuk Bigay

Michael Shannon ... Teğmen Gooz Wood Yekta Kopan

Jon Voight ... Başkan Roosevelt : Ender Yiğit


Alec Baldwin ... Doolittle: Adnan Biricik

Brian Haley ... Eğitim Kaptanı: Mazlum Kiper

Dan Aykroyd ... Yüzbaşı Thurman : Devrim Parscan

Graham Beckel ... Admiral : Hüseyin Özay

William Fichtner ... Danny'nin Babası : Murat Üçkardeşler


Uğur Taşdemir

Şebnem Ünaldı

Arzu Doğan

Aziz Güngör

Rıdvan Çelebi


Stüdyo: Saran Digital Stüdyoları

Yayın: DVD / VCD


Fragmanın büyük bir bölümünde duyduğunuz ses (Başkan Roosevelt'in sesi) Ender Yiğit'e aittir.


Eskiden beri aralarında derin bir dostluk bulunan iki arkadaş, savaşa gitmenin arifesindedirler. İkinci Dünya Savaşı tüm vahşetiyle sürmektedir ve savaşa dahil olan Amerika Birleşik Devletleri, kendi kaderini belirlemek üzeredir. Savaş bu iki insanı da içine katarak, dev bir liman baskınıyla, derin bir vahşet sunacaktır. Savaş her zamanki gibi, görkemli ve kanlıdır.

https://seslendirmen.yetkin-forum.com/t651-pearl-harbor

5 Aralık 2024 Perşembe

Yapay zeka seslendirme sanatının sonunu mu getirecek?


Yapay zeka seslendirme sanatının sonunu mu getirecek?

Yapay zeka son birkaç ayda neredeyse hayatımızın merkezine yerleşti. Yapay zekanın el attığı en önemli alanlardan biri de sanat. Oyuncular ve seslendirme sanatçıları yapay zekayı nasıl karşıladı dersiniz?

Yapay zeka seslendirme sanatının sonunu  getirir mi?



Gerçek şu ki günümüzdeki teknoloji tarihte hiç olmadığı kadar hızlı ilerliyor. Akıllı cihazlarımızdaki iki ana unsur olan ses ve görüntü ile ilgili akıllara durgunluk veren gelişmeler gündemimizde. Dünyada oyuncular, senaristler, yapımcılar, seslendirme sanatçıları hızla gelişen yapay zekaya karşı toplumsal krizilerin önlenmesi için çeşitli çalışmalar yapıyor.


Avrupa Birliği, yapay zekanın hayatımıza sirayet edebileceği tüm alanlara ilişkin AI Act adında yaklaşık 400 sayfalık bir kanun hazırladı. Üstelik AB'ye üye ülkelerle birlikte, AB ülkeleri ile ticaret yapan bütün ülkeleri bu yasalara uymayı zorunlu kılıyor. Uyulmadığı takdirde de cezai yaptırımların uyarısında bulunuyor.

OYUNCULARIN SESLERİ VE GÖRÜNTÜLERİ TEHLİKE ALTINDA MI?

Yapay zekanın şimdiden ele geçirmeye başladığı yegane alanlardan biri de sinema. Günlük hayatımızın sıkıntılarından, dertlerinden kaçıp sığındığımız liman diziler ve filmler. Peki yapay zeka sinemayı nasıl etkileyecek? Şimdiden sosyal medyada ve çeşitli platformlarda robotik seslerle karşı karşıya kalıp irite oluyoruz. Son olarak Bruce Wills'in gençlik görüntülerini kiraladığı ve eski görüntülerinden yeni yapımlar yapılacağı iddia edildi. Bu iş nereye gidiyor diye merak ediyor insan.


Oyuncuların sesleri ve görüntüleri tehlike altında mı? Ya da sosyal medyaya bütün bilgilerimizi bile isteye sunan bizleri neler bekliyor? Hayatımızın büyük bir parçası olan sanat yapay zekadan nasıl etkilenecek?


Söz konusu sanat olunca, insan olunca, insanın duyguları işin içine girince yapay zeka sanatçının gerçekleştirdiği performansın yerini tutabilir mi? Uzun bir dönem dünyanın en iyilerinden biri olduğumuzu iddia ettiğimiz Türkçe dublaj ve seslendirmeler yerini robotlara mı bırakacak?


YAPAY ZEKA İNSANLARLA BAĞ KURABİLİR Mİ?

United Voice Artist - Birleşik Ses Sanatçıları (UVA), tüm dünyada seslendirme sanatçılarının yapay zeka karşışında hangi önlemlerin alınması gerektiği üzerine çalışıyor. UVA, insani bağlantılara ve duygulara dayanan her türlü çalışmanın insan sesleri tarafından dile getirilmesi gerektiğine inandığını belirterek Yapay Zeka'nın (AI) izleyici ve dinleyicilerle derin bağlar kuramayacağına dikkat çekiyor.

Öte yandan UVA, yapay zeka ile birlikte sentetik seslerin geliştirilmesinin durdurulamaz olduğunu, sanatçıların kişilik hakları, telif hakkı, ücret talepleri gibi konularda önlem alınması gerektiğini bildiriyor.

Ülkemizde oyuncuların ve seslendirme sanatçılarının yapay zeka gelişmelerine ayak uydurması için çalışmalarda bulunan meslek gruplarından biri Oyuncular Sendikası. Oyuncular Sendikası Yönetim Kurulu Üyesi ve oyuncu Emre Yetim, dünyada yapay zeka ve sinema alanında yaşanan gelişmelerin nabzını tutuyor. Biz de dünyada ve Türkiye'de yapay zeka ve sinema alanlarında neler olduğunu Emre Yetim'e sorduk:


OYUNCULARIN KLONLARI SAHNEDE

Şu anda dünyada yapay zeka ve sinema alanında neler oluyor?

Sinema alanında belli bir filmin belli kısımlarının yapay zeka ile yapılıp belli kısımlarının bir icracı tarafından, sanatçı tarafından doğrudan yapılması söz konusu. Tabi burada bu icracılar yönünden yani oyuncular yönünden bu yapay zeka ile çoğaltılacak klonlar diyelim bunlara.


Sizin kendi klonunuza ilişkin haklarınızın tamamen devredilmesi ya da bunların istenmesi gibi özellikle Amerika'da bir süreç yaşandı. Bu süreçte de Amerikan Oyuncular Sendikası ve oradaki Yazarlar Sendikası bir grev yaptılar. Bu grev oradaki büyük stüdyolara ve bunlarla yapılan toplu sözleşmelere ilişkin bir grevdi.

"KENDİ KLONUNUZLA REKABET ETMEK ZORUNDA KALACAKSINIZ"

Sinemada işte bu grev neticesinde oyuncularla yapılacak sözleşmelerde açıkça ne kadarı yapay zeka ile yapılacak o filmin, ne kadarı gerçek icra ile yapılacak sözleşmelerde açıkça yazılması kararı alındı.



Bu kişilerin kendi görüntüleri ve sesleri üzerindeki haklarını da doğrudan devretmemesi gibi bir şey söz konusu oldu. Çünkü doğrudan böyle bir şeyi devrettiğinizde sınırsız bir şekilde bir süre sonra kendi klonunuzla rekabet etmek zorunda kalacaksınız mesleğinizi yaparken.


Seslendirmede yapılan anlaşmalarda kimi animasyonlarda, kimi reklamlarda sesin kullanılmasına, sinemadakinden daha çok yapımcıya haklar tanındığı görülüyor. Sesin yeniden kullanılması, izin alınması, nasıl yapılacak orada birazcık kişisel anlaşmaya bırakılmış.

Ama seslendirmede öyle değil değil mi?

Seste sadece sesin hakkını alıyor, performans ücreti yok. Birazcık karşılıklı taraflara bırakılmış.

Peki dünyada aktif olarak artık yapay zeka seslendirmede kullanılıyor mu?


Dublajın görüntüye senkron edilmesi için kullanılıyor. Onun haricinde yani deep fake denilen aslında yasa dışı olabilecek bir takım unsurlar da kullanılabiliyor. Bunlar tabi hem dolandırıcılık amaçlı olabiliyor hem de yani terörizm amaçlı ya da başka kötü maksatlı şeylerle de kullanılabiliyor.


AVRUPA BİRLİĞİ YAPAY ZEKA KANUNU HAZIRLADI

Yapay zeka çalıştaylarında telif hakkı ne olacak gibi çalışmalar var mı?


Tüm dünyada yargı kararları noktasında çok kesin ve kati kararlar yok. Yeni bir konu ama doğrudan telif hukukunu, fikri mülkiyet hukukunu ilgilendiren bir konu. Türkiye, Avrupa Birliği üyesi değil ama Avrupa Birliği üyelerini ilgilendiren çok yakın zamanda bir yapay zeka kanunu hazırlandı. AI Act diye geçiyor. Çok kapsamlı bir mevzuat. Bu oylandı ve geçti. Bu yapay zeka kanunu Avrupa Birliği'nde yani tüm ülkelerde geçerli artık.

Orada yapay zekayı kullanımlarını, kötü amaçlı yapay zeka, risk oluşturan yapay zeka, iyi amaçlı yapay zeka diye eylemleri kategorilere ayırıyor ve sadece üye olan ülkeleri değil aynı zamanda bu ülkelerle ticari münasebete giren üçüncü tarafları ve ülkeleri de bunları uygulamak zorunda. Uygulamazsa yine bu üçüncü taraflara ve ülkelere de cezayı yaptırımı var. Para cezası anlamında.

Sizin sesinizi, sizin görüntünüzü, sizin hiç düşünmediğiniz bir siyasal, toplumsal konuda sizi zora sokacak bir şekilde kullanabilirler. Dolayısıyla tehlike yaratabilecek bir konu.


TÜRKÇE DUBLAJ NEDEN DÜNYANIN EN İYİLERİNDEN BİRİ OLDU?

Ülkece en çok övündüğümüz şeylerden biri de Türkçe dublajdı. Şimdi ise gelişen teknoloji yani yapay zeka çok iyi olduğumuz bir sanat dalını elimizden almak üzere. Oyuncular Sendikası Seslendirme Çalışma Grubu Üyesi, seslendirme sanatçısı ve oyuncu Arda Kavaklıoğlu, Türkiye'de ve dünyada seslendirme dünyasında yaşananları yakından takip ediyor, seslendirme sanatçılarının haklarının korunması için çalışıyor.


Türkçe dublaj neden dünyanın en iyilerinden biriydi?

Bizim halkımız altyazı okumayı çok sevmez diye bir ön kabul vardı eskiden ve o yüzden Türkiye'de dublaj oldukça erken başlamış. 1950'lerde 60'larda sinema filmlerine dublaj yapılmaya başlanmış.

İkincisi Türkiye'nin yetişmiş insan gücüyle alakası var.


Üç, çok fazla içeriğin dublajlanması gerekliliğiyle alakası var.


OYUNCULAR, BAŞKA DİLLERDE DUBLAJ YAPILIRKEN KENDİ SESİNİN KULLANILMASINA İZİN VERİRSE DUBLAJ YARA ALIR

Yapay zeka ile yapılan seslendirmeler şu an sanatçının mikrofon başında gösterdiği performansla kıyaslandığı zaman yerini tutabilir mi?

Birincisi; Amerikan Oyuncular Sendikası'nın kendi üyelerine tavsiye ettiği ve çoğunun kabul ettiği bir şey var ki başka dillerde dublaj yapılırken oyuncular "Kendi seslerimizin kullanılmasını istemiyoruz" dediler. Dolayısıyla bu ihtimal çok büyük oranda ortadan kalktı. Ancak eğer böyle bir şey olursa, evet gerçekten Türkiye'de ve bütün dünyada dublaj çok büyük yara alır.

Fakat burada başka bir şey devreye giriyor. Bizim dublajda kullandığımız oyunla beraber o senkronu oturtabilme yetkinliği bir makinaya verilecek. Bu işin tadını bozacak, lezzeti ortadan kaldıracak, işi mekanikleştirecek, yani... İnsan eli değmeden dublaj olmaz.

YAPAY ZEKA İLE DUBLAJ NASIL GERÇEKLEŞEBİLİR?

İkincisi; bir ya da iki kişinin stüdyoya girip bütün bir filmi konuşup sonra hiç var olmayan insan sesleriyle rollerin üzerine, o iki kişinin ya da bir kişinin sesinin üzerine bir sentetik ses giydirmek.


Örneğin; bir kadın sesi, yaşlı ses. Onu ben konuşmuşum ama ben nasıl konuştuysam o sesi, o yaşlı kadın sesini, benim sesimin üzerine giydiriyorlar ve oluyor size yapay zekâ cümbüşü. Bu sadece maliyetten kaçınarak düşük maliyetle yüksek kar elde etmenin bir yoludur. Başka da hiçbir işe yaramaz.

YAPAY ZEKA VE TELİF YASASI ÇIKAR MI?

Peki hak sahibi olmayan bir sentetik sesin insanlara duyurulmasında ne gibi yasal sakıncalar var?


Bu şu anda yasal olarak net değil diyebiliyorum. Fakat bunun yasası Türkiye'de er ya da geç, bugün ya da önümüzdeki yıl ya da üç yıl sonra çıkacak. Çünkü AI Act diye bir yasa var. Avrupa'da ve Amerika'da çıkarılmış bir yasa. O yasa içerisinde sinema televizyon sektöründeki işlerde yapay zekanın kullanılmasına ilişkin bazı regülasyonlar var. Bunun çalışmasını biz de yaptık.

Yani hem sendika (Oyuncular Sendikası) içerisinde yaptık, hem sektörlerin bütün paydaşlarıyla bir üniversitenin öncülüğünde başlatılan bir çalıştayda yaptık ve o çalıştayda sektörün bütün paydaşlarının itirazsız kabulüyle şöyle bir yasa teklifimiz oldu yasa yapıcıya. Önce Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'na gidecek. Bu işin arkasında Kültür Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü telif hakları bölümü de var.


O yasa teklifinin içerisinde UVA'nın yani United Voice Artists'in yapay zeka ile ilgili uyulması gereken kurallarını ilettik, dedik ki "Biz sinema televizyon sektöründe yapay zekanın bir kota uygulamasıyla kullanılması gerekiyorsa kullanılması gerektiğini" önerdik ve bu sektörün hiçbir paydaşı tarafından reddedilmedi.

YAPAY ZEKA'NIN TÜRKÇE İLE İMTİHANI

Türkiye'de yapay zeka ile yapılan işler ne durumda?


Şu anda Türkiye'de yapay zeka ile yapılan işler benim gördüğüm seste alt yazı var. Hatta doğru dürüst Türkçe konuşamıyor. Türkçe'de aynı kelime farklı hece vurgularıyla farklı anlamlara gelir.


Türkçe için biraz daha zor. Yapay zekanın eğitilmesi, daha fazla yatırım istiyor . Yani İngilizceye, Fransızcaya, İspanyolcaya yapılan yatırım kadar Türkçe'ye yatırım yapıldığını sanmıyorum. Çünkü oradaki pazar daha büyük.

Günümüzde seslendirme sanatçılarının haklarının korunması için nelere ihtiyaç var?


Birincisi, yapay zeka ile bir sanatçının sesi kullanılacaksa, olmazsa olmazımız, önden verilmiş rıza. Her proje için önden verilmiş rızayla hareket edilmesi gerekiyor.


İkincisi, bizim seslendirme alanında, fiyatlandırmada Oyuncular Sendikası ve Ses Stüdyoları Derneği ile beraber hazırladığımız protokolün maddelerine uygunluk.

"SESLENDİRME SANATÇISI SESİNİ SINIRSIZ, SÜRESİZ VERMEMELİ"

Yapay zeka ile bu nasıl olmalı?


Yapay zeka ile performans sergilemiyorsun, nefes harcamıyorsun, tamam performansı verme ama hak devrimi eksiksiz ver. Burada paradan çok daha önemli bir şey var, mesleğin geleceği. Bu işte artık ben yapay zeka ile sesimi kullanmak istemiyorum deme hakkı önemli. Kesinlikle bir seslendirme sanatçısı sesini, kullanım hakkını sınırsız, süresiz, proje bazsız kesinlikle vermemeli.


Sesini duyduğunuzda geri dönüp bakacağınız sanatçılardan biri Selay Taşdöğen... Yıllardır binlerce dizi ve filmde seslendirme yaptı, üstelik ilk yapay zeka seslerinden de biri oldu. Yandex'in Alisa'sı dersek belki hemen hatrınıza gelir. Taşdöğen'e yapay zeka ve seslendirmeyi hem sanatçılar açısından hem de izleyiciler açısından sorduk.


İNSANLAR DUBLAJLI YAPIM İZLEMEYİ NEDEN BIRAKTI?

Türkçe dublaj dünyanın en iyilerindendi... Artık düşüşe geçtiği iddiaları gündemde neler söylemek istersiniz?

Türkçe dublajın en iyi olma sebeplerinden biri, Türkçe'nin melodisi, zenginliği, kelime yapısı, bizim dilimiz bütün dillere göre çok daha zengin olduğundan ve biz çok duygusal bir halk olduğumuzdan tüm duyguları çok doğru verebiliyoruz. Dolayısıyla Türkçe dublaj tabii ki bir numara olmakta hiç zorlanmadı zamanında. Gerçekten çok özenli çalışıldığında hala dünyanın bir numarası olmakla iddialıyız.


Ama teknolojinin hayatımıza girmesi, hız, işlerin fabrikasyon olmaya başlaması, platformların çoğalması, hızın yine burada çok anlam kazanması ve yeni arkadaşlarımızın artık eskiden olduğu gibi ustalardan doğru Türkçeyi, doğru dublaj yapmayı öğrenememesi gibi gibi dezavantajlar sebebiyle bu birincilik artık yavaş yavaş düşüşe geçti. Kimse dublajla izlememeye de başladı. Neden? Çünkü aynı tadı alamıyor insanlar.

"HALİHAZIRDA BİR YAPAY ZEKA SESİ OLARAK SÖYLÜYORUM: TÜRKÇE ZOR BİR DİL"

Yapay zeka sanatçıların yerini tutabilir mi?


Asla tutamaz. Neden? Çünkü o bir makine sonuçta. Belki de çok yakın zamanda çok iyi Türkçe konuşup çok iyi duygu verebilecek. Bunu bilmiyoruz. Ama Türkçe zor bir dil. Halihazırda bir yapay zeka sesi olarak söylüyorum.


Konuştuğum yapay zekayı dinlediğimde, Yandex'te mesela Alisa'nın konuşmasını dinlediğinizde hala, "hala" diyemiyor mesela ve bunu öğrenemiyor uzun zamanda. Çünkü onunla muhtemelen sohbet edilmesi gerekiyor ve sohbet edilmediği için de çok iyi öğrenemiyor.

Ama başka, işte Amazon'un, Google'ın yaptığı yapay zeka asistanları daha çok sohbet edildiğinden, daha çok kullanıldığından daha hızlı öğreniyor bunu. Hele de ChatGPT, Soro... Çok güzel konuşuyor, çok iyi.

Bizim yerimizi şimdilik alamazlar. En az 1-2 sene diyorum. Belki 5 senedir. Yani tahmin etmek çok zor. Çok gri bir alan. Ne yapabileceğini de bilmiyoruz.

SANATÇILAR İŞSİZ KALIR MI?

Seslendirme sanatçıları mesleğinden olur mu?


Biz işsiz kalır mıyız? Ekmeğimizden olur muyuz? Uzun vadede evet. Buna cevabım kesinlikle evet. Birçok sektörde yapay zeka sektörünü ele geçirdiğini görüyoruz zaten. Mesela işte web tasarımcıları gibi, grafikerler gibi. Yani 10 kişilik bir istihdam varsa ortada, bunu iki kişiye indiren bir teknoloji söz konusu.


Ya da işte bir takım dükkanlarda görüyoruz kasalarda artık insan yok. Çünkü onlar da bir yapay zeka, biz kendi kendimize kasadan geçiyoruz ve orada da istihdam azaldı.


AKTİF SESLENDİRME YAPAN 300-350 KİŞİ VAR

Seslendirme sanatçılarının neye ihtiyacı var?


Biz seslendirmeciler, bütün Türkiye'de bu işi yapan çok özel insanlarız. Çünkü doktor dediğinizde çok var, avukat dediğinizde çok var, mühendis, mimar vs. Ama bir bu işi yapan topu topu yani aktif olarak yapan 300-350 kişiyiz. Yani bütün bu platformlarda sesi duyulan 300-350 kişiden bahsediyoruz.

Yaptığımız iş kadar varız, yapmadığımız iş kadar yokuz. Yani bugün kimimiz asgari ücretin altında kazanç sağlıyoruz. Kimimiz reklamlar sayesinde biraz daha üzerine çıkıyor ama sonuca baktığımızda hepimiz vergisini veren insanlarız.


"İNSANLARIN İZLEDİKLERİ HER ŞEYDE NEFES OLUYORUZ AMA BİZ NEFES ALAMIYORUZ"

Ve tüccar olarak görülüyorum. Ben sesimi kiralıyorum. İşçi olarak gidiyorum ve maalesef BAĞ-KUR'umu kendim ödüyorum. Sosyal güvencemi kendim sağlıyorum ve emekli olabilecek miyim emin değilim.

Hiçbir şey yapmadan ev kirası, market, çocuk masrafı vs hiç daha katmadan cebimden 8 bin lira para çıkıyor ve asgari ücretin altında kazanma olasılığım var. Bizim bir kere SGK'lı olmamız gerekiyor. Günlük ya da saatlik her gittiğimiz stüdyonun bizi sigortalaması şart. Bizim bu şartlarda geçinmemiz imkansız neredeyse. İnsanların evine girip, onların izledikleri her şeyde nefes oluyoruz. Ama biz nefes alamıyoruz.


TÜRKÇE DUBLAJI BBC Mİ EFSANELEŞTİRDİ?

Damla Özüduru Babacan çok uzun yıllardan beri birçok dizi ve filmde evlerimize konuk olmuş sanatçılardan biri... Onun sesini Disney'in Frozen filmindeki Anna karakteriyle adeta zihnimize kazıdık. Babacan, Türkçe dublajın dünyada efsaneleşmesinin BBC aracılığıyla nasıl gerçekleştiğini ve yapay zekanın seslendirme sektöründe dostça kullanılması gerektiğini söyledi.


Bize Türkçe dublajın nasıl efsaneye dönüştüğünü anlatır mısınız?


Çok eski yıllarda, BBC'den TRT'ye geliyorlar. Sanıyorum Susam Sokağı'ndaki karakterlerin nasıl seslendirdiğini izlemek için ve dehşete düşüyorlar. Diyorlar ki, yani nasıl bu kadar seri çalışabiliyorsunuz? Nasıl bu kadar kısa sürede, bu kadar özenli ve karakterleri yaşattığınız şekilde tiplemeler çıkarabiliyorsunuz.


"ÖZGÜNLÜĞÜMÜZÜ KAYBEDEREK DUBLAJDA ÇOK ŞEY KAYBETTİK"


Bu olay Muppet Show'un yani Kermit'in yayınlandığı yıllarda oluyor. Aslında yurt dışından gelen bir görüş bu ve sonrasında da birçok filmde bir nevi tebrik mesajı alıyor seslendirme sanatçıları. Türkçe dublajının en iyi sayıldığı dönemlerde seslendirme sanatçıları, karakterleri yönetmenin de uygun görmesiyle birlikte özgünleştirebiliyorlar. Yani kendilerinden bir şey katabiliyorlar.


Fakat geldiğimiz noktada artık tamamen orijinale bağımlı yani web forma bağımlı bir şekilde ilerliyoruz ve bu noktada da artık biz sanatçılar olarak kendi özgünlüğümüzü ortaya koyma hakkımızı bir nevi kaybettik. Bu hak bizden alındı. Bence özgünlüğümüzü kaybederek dublajda çok şey kaybettik.

"İNSANLARA ANA DİLİMİZİ DOĞRU KULLANMAYI ÖĞRETİYORUZ"

Yapay zeka, sanatçının yerini tutabilir mi?


Bence tutamaz. İnsanın dokunuşunun olduğu yerde durum farklılaşıyor. Seslendirme sanatçıları açısından baktığımızda teknolojinin zamanlama olarak bir hediyesi olmasıyla birlikte bu aslında çok şeyi alıp götürdü. Keşke yapay zekayı biz insan dokunuşlarını yapabildiğimiz özelliklerini kullanarak evrilebilsek.


Dublajın şöyle bir önemi var. Burada rahmetli eşime de (Türkiye'nin en önemli dublaj sanatçılarından Sungun Babacan) bir atıfta bulunmak istiyorum. O her röportajında derdi ki, biz sadece seslendirme yapmıyoruz. Aynı zamanda Türkçe'yi nasıl kullanacağını bilmeyen, belki tiyatroya gitme şansı olmayan, imkan bulamayan insanlara ana dilimizi doğru kullanmayı öğretiyoruz.


"ALTYAZILI BİR ŞEYİ SEYRETMEK KÜLTÜRLÜLÜKMÜŞ GİBİ ADDEDİLİYOR"

Ve yapay zeka ile ilgili yaşayabileceğimiz en büyük sıkıntılardan biri, Türkçe'nin entonasyonunun diğer dillere nazaran farklı olması. Her dilin bir tonlaması, vurgusu, entonasyonu var.


Yani sen bunu yapay zekaya çok mekanik bir şekilde belki ağızları burunları oturtarak işte en ufak bir nefese oturtarak seslendirebileceksin. Ama ana dilindeki vurguyu tonlamayı yapmasını nasıl sağlayacaksın? Yani bunu yapay zekanın öğrenmesinin zaman alacağını düşünüyorum.


Özellikle son yıllarda bir moda başladı. Dublajı kötülemek, yani altyazılı bir şeyi seyretmek, sanki kültürlülükmüş gibi addediliyor ve işte dublajlı seyredenler de sanki daha az bir kültürmüş gibi. Oysa değil.

"YAPAY ZEKA YAKINDA ARADAKİ MAKASI KAPATACAK"

Eski TRT spikerlerinden biri olan Ahmet Cihat Sancar, yıllardır birçok dizide ve filmde seslendirme yapıyor. Sancar, yapay zekanın önlenemez gelişimine dikkat çekiyor.


Yapay zeka bir şekilde insan potansiyelinin yerini alabilir mi?


Bu soruyu bana beş ay önce sorsaydın, alamaz, yapamaz derdim. Ama yapay zeka çok hızlı öğreniyor. Çok hızlı öğrendiği için de çok çabuk gelişiyor. Gerçeklik hususunda çok ciddi anlamda gerçeğe yakın bir performans görüyoruz yapay zekadan.


Yapay zekanın seslendirme konusunda da duyguyu verebilme potansiyelini görüyoruz ve muhtemelen yakın zamanda da bu eşitlenecek, bu makas kapanacak. Bir sürü mesleğin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu görüyoruz.


Bu durumda ya dublajı sanat olarak kabul etmeyeceğiz, zanaat olarak kabul edeceğiz ve yok olmasını izleyeceğiz ya da bunun önüne uluslararası yapılacak bir sözleşme çerçevesinde sınırlandırmak suretiyle insanların bu anlamda performanslarını sergilemelerine imkan tanıyacağız.


Yapay zeka bu anlamda şu anda çok hızlı ilerlediği için bu işin ortadan kalkma ihtimali çok yüksek. Çünkü artık yabancı bir karakterin Türkçe konuştuğunu izlerken ağız yapısını bile yapay zeka ile Türkçeleştirebildikleri bir ortamda bundan kaçınmamızın mümkün olmadığını düşünüyorum.

Türkçe'de şu an aktif olarak yapay zeka ile dublaj yapılmıyor değil mi?


Evet. Şu anda yapılmıyor. Ama yapılmayacağı anlamına da gelmiyor tabii ki. En basiti bir uygulama bile herhangi telefon kullanan Android ya da iOS tabanlı bir telefon kullanan biri rahat bir şekilde böyle bir uygulamayı indirip kendi sesini farklı dillerde dublajlatabiliyor yapay zekaya.

Bizim şu ana kadar karşılaştığımız çalışmaların hiçbiri profesyonel, lisanslı herhangi bir çalışmanın ürünü değil. Örneklerini görüyoruz. Bu da yapay zekanın korkunç derecede ne kadar çabuk bütün sektörlere el attığının bir örneğini bizim gözümüzün önüne koyuyor.


Şu anda ne Türkiye'de ne de dünyada yapay zeka ile seslendirme ya da yapay zeka ile dublaj, daha doğrusu seslendirme var. Birçok platform bunu kullanıyor ama seslendirmenin alt bir kolu olan dublajda herhangi bir filmde herhangi bir dizide şu ana kadar rastlamadık.


Bunun yanında tabi Hollywood'un ya da diğer film ve içerik üreticilerinin, büyük platformların çalışanları elbette bunun karşısında hukuki olarak neler yapabilirizin arayışında.


"YAPAY ZEKA ŞİRKETLERİ SESLENDİRME SANATÇILARINA TEKLİFLER YAPMAYA BAŞLADI"

Benzer şekilde yapay zeka şirketlerinin seslendirme sanatçılarına yavaş yavaş teklifler yapmaya başladığı bir döneme girdik.


Bu da demek oluyor ki çok yakın zamanda biz seslendirme sanatçılarının sesleri belki süreli belki süresiz hak devreder gibi sesinizi devretme ya da kiralama yollarına gidiliyor.


Tabi şu anda bu çok taze çok yeni olduğu için açıkçası hukuki dayanağının ya da diğer sözleşme dayanaklarının ne olduğunu ben de bilmiyorum. Aslında hiçbirimiz bilmiyoruz.

Diyelim ki senin sesini, senin iraden dışında farklı amaçlarla kullanabilirler. Burada sence nasıl bir tehlike var? Türkiye'de bu konuda şimdiden sence nasıl önlemler alınmalı?


Yasalar önünde biz sesimizi, soluğumuzu, yüzümüzü tescillememiz icap ediyor ki olası tehlike arz edebilecek, güvenlik sorunu oluşturabilecek konuların da önüne geçebilecek bir anayasal düzenleme yapılması gerekiyor. Bunun için de bir taraftan bunu ayırt edebilecek şekilde de teknoloji gelişecektir.


Ama şimdiden yapılması gerekir çünkü bazen kendi sesimizi ya da seslendirme sanatçısı dostlarımızın seslerini kendi iradelerinin dışında birileri tarafından bazı platformlarda kullanıldığını görüyoruz.

Son olarak yeni nesil seslendirme sanatçılarına da gelişmeleri nasıl değerlendirdiklerini sorduk:

Seslendirme sanatçısı Başak Arslan: "Yapay zeka teknolojisi hızlı bir ivmeyle hayatımıza girmiş olsa da Türkçe dilinin kullanımı konusunda hızlı bir gelişme göstereceğini düşünmüyorum. Cümle içinde yapılan vurgular, tonlamalar, bazen sadece bir kelimenin öne çıkarılması ya da bir kelimenin farklı bir duyguyla ifade edilmesi yapay zekanın henüz kavrayamadığı şeyler. Bir sanatçının yaptığı dublaj gibi doğal olacağını düşünmüyorum." dedi.

Dublajın yeni nesil sanatçılarından Çağıl Özdemir ise dublaj sanatının yakın gelecekte bitebilecegi iddialarına dair "Bitmese de azalacaktır. Zaten eskiye göre ciddi bir azalma var. Bu da birçok meslektaşımı başka meslekler yapmaya itiyor. Ayrıca bu ekonomik koşullarda sadece dublaj yaparak geçinmek oldukça zor. Yıllarca emek verdiğim, severek yaptığım işimin yapay zekaya kurban gitmesini istemiyorum. Bu konuda çok üzgünüm." değerlendirmesinde bulundu.

Kaynak Yayın:

https://m.haberturk.com/yapay-zeka-seslendirme-sanatinin-sonunu-mu-getirecek-3700872

Son güncelleme: 02.09.2024 23:42

https://seslendirmen.yetkin-forum.com/

Büyük Aile Çiftliği (TRT Belgesel)


Belgeselde, 9 çocuklu Amanda ve Clive Owen çiftinin koyun yetiştirme, doğum, eğitim, yemek pişirme ve temizlik gibi günlük rutinleri ile aile yaşantıları konu ediliyor.



TRT Belgesel kanalında yayınlanan, "Büyük Aile Çiftliği" belgeselinin dış sesi olarak Murat Atıl'ın sesini duyuyoruz.

Seslendirenler :


Clive Owen:  Ercan Demirel


Amanda: Zeyno Burcu Temel


https://seslendirmen.yetkin-forum.com/t466-buyuk-aile-ciftligi-trt-belgesel

Kirpi Sonic 3

 Kirpi Sonic 3 Seslendirme Kadrosu


Ben Schwartz ... Sonic the Hedgehog (Sercan Gidişoğlu)
Keanu Reeves ... Shadow (Zeki Atlı)
Jim Carrey ... Dr. Ivo Robotnik (Yekta Kopan)
Colleen O'Shaughnessey ... Tails (Didem Atlıhan)
Idris Elba ... Knuckles (Sinan Divrik)
James Marsden ... Tom Wachowski (Ali Seyitoğlu)
Tika Sumpter ... Maddie Wachowski (Didem Atlıhan)

Türkçe dublajlı fragmanı yayınlandı, 17 Ocak'ta sinemalarda
.
 

27 Ekim 2024 Pazar

Sesin Yüzleri 22. Bölüm, Barış Özgenç

   Sesin Yüzleri

Onlar seslerini çok iyi bildiğimiz ama kim olduğunu bilmediğimiz kahramanlar...

Onlar zoru başararak dört duvar içinde belki de Oscar'lık performanslara sesleriyle hayat verenler....

Onlar, karşımıza kimi zaman bir filmin hayranı olduğumuz oyuncusunun sesi, kimi zaman bir animasyon karakterin sesi kimi zaman belgesel anlatıcısı kimi zaman da reklamlarda çıkan yüzleri hep gölgede kalan sanatçılar...

"Sesin Yüzleri" her hafta bu usta dublaj sanatçılarının seslendirmeye başlama hikayelerini, anılarını ve unutulmaz performanslarını ekrana taşıyor.

"Sesin Yüzleri" 22. Bölüm cihanstar'da başlıyor.


Barış Özgenç

Sesin Yüzleri 21. Bölüm, Günyol Bakoğlu

   Sesin Yüzleri

Onlar seslerini çok iyi bildiğimiz ama kim olduğunu bilmediğimiz kahramanlar...

Onlar zoru başararak dört duvar içinde belki de Oscar'lık performanslara sesleriyle hayat verenler....

Onlar, karşımıza kimi zaman bir filmin hayranı olduğumuz oyuncusunun sesi, kimi zaman bir animasyon karakterin sesi kimi zaman belgesel anlatıcısı kimi zaman da reklamlarda çıkan yüzleri hep gölgede kalan sanatçılar...

"Sesin Yüzleri" her hafta bu usta dublaj sanatçılarının seslendirmeye başlama hikayelerini, anılarını ve unutulmaz performanslarını ekrana taşıyor.

"Sesin Yüzleri" 21. Bölüm cihanstar'da başlıyor.


Günyol Bakoğlu

Sesin Yüzleri 20. Bölüm, Aydoğan Temel

  Sesin Yüzleri

Onlar seslerini çok iyi bildiğimiz ama kim olduğunu bilmediğimiz kahramanlar...

Onlar zoru başararak dört duvar içinde belki de Oscar'lık performanslara sesleriyle hayat verenler....

Onlar, karşımıza kimi zaman bir filmin hayranı olduğumuz oyuncusunun sesi, kimi zaman bir animasyon karakterin sesi kimi zaman belgesel anlatıcısı kimi zaman da reklamlarda çıkan yüzleri hep gölgede kalan sanatçılar...

"Sesin Yüzleri" her hafta bu usta dublaj sanatçılarının seslendirmeye başlama hikayelerini, anılarını ve unutulmaz performanslarını ekrana taşıyor.

"Sesin Yüzleri" 20. Bölüm cihanstar'da başlıyor.


Aydoğan Temel

22 Eylül 2024 Pazar

Sesin Yüzleri 19. Bölüm, Fulya Ergüneş

  Sesin Yüzleri

Onlar seslerini çok iyi bildiğimiz ama kim olduğunu bilmediğimiz kahramanlar...

Onlar zoru başararak dört duvar içinde belki de Oscar'lık performanslara sesleriyle hayat verenler....

Onlar, karşımıza kimi zaman bir filmin hayranı olduğumuz oyuncusunun sesi, kimi zaman bir animasyon karakterin sesi kimi zaman belgesel anlatıcısı kimi zaman da reklamlarda çıkan yüzleri hep gölgede kalan sanatçılar...

"Sesin Yüzleri" her hafta bu usta dublaj sanatçılarının seslendirmeye başlama hikayelerini, anılarını ve unutulmaz performanslarını ekrana taşıyor.

"Sesin Yüzleri" 19. Bölüm cihanstar'da başlıyor.


Fulya Ergüneş

Sesin Yüzleri 18. Bölüm, Kerem Kobanbay

  Sesin Yüzleri

Onlar seslerini çok iyi bildiğimiz ama kim olduğunu bilmediğimiz kahramanlar...

Onlar zoru başararak dört duvar içinde belki de Oscar'lık performanslara sesleriyle hayat verenler....

Onlar, karşımıza kimi zaman bir filmin hayranı olduğumuz oyuncusunun sesi, kimi zaman bir animasyon karakterin sesi kimi zaman belgesel anlatıcısı kimi zaman da reklamlarda çıkan yüzleri hep gölgede kalan sanatçılar...

"Sesin Yüzleri" her hafta bu usta dublaj sanatçılarının seslendirmeye başlama hikayelerini, anılarını ve unutulmaz performanslarını ekrana taşıyor.

"Sesin Yüzleri" 18. Bölüm cihanstar'da başlıyor.


Kerem Kobanbay

3 Eylül 2024 Salı

Alev Sezer

 Vefatının 27. Yılında

Usta Seslendirme sanatçısı Alev Sezer'i 

Saygı ve özlemle anıyoruz.

Alev Sezer ve Kerem Kobanbay


1 Eylül 2024 Pazar

Tatar'dan dijital platform Netflix'e Tepki!

  KKTC Cumhurbaşkanı Tatar'dan dijital platformda yayımlanacak "Famagusta" dizisine tepki!



KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, Türk askerinin "işgalci" olarak gösterildiği "Famagusta" dizisine tepki göstererek, Türk yapımcılara Kıbrıs'ta halihazırda yaşayan canlı tarihi dinleyerek güçlü bir dizi yapma çağrısında bulundu.


Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 20 Eylül'de dijital platformda yayınlanması planlanan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) yapımı "Famagusta" dizine ilişkin AA muhabirine, dizinin tarihi gerçekleri yansıtmadığını ve Kıbrıs meselesinin 1974'te başladığına dair kara propaganda yaptığını söyledi.


Söz konusu diziyi yayımlamasını bu uluslararası dijital platforma yakıştırmadığını belirten Tatar, "Netflix belli bir düzeye gelmiş ve gerçekleri görmesi gereken bir platform." diye konuştu.


Tatar, "Böylesine bir kuruluş, böyle bir kara propagandaya nasıl alet olur düşüncesi içerisindeyim, düşündürücü olduğunu söylüyorum. Yakışmadı diyorum. Gerçekten kınanması gerekiyor ve kınıyoruz." diyerek, Türkiye'ye diziye yönelik verdiği tepki dolayısıyla teşekkür etti.


Kıbrıs meselesinin 1950'lerde başladığını, Kıbrıs Türkü'nün silah zoruyla devletin dışına atıldığını, 1960'larda 103 köyün yakılıp yıkılmasıyla binlerce insanın göç ettiğini anlatan Tatar, bölgede Türklere yönelik defalarca katliam yapıldığını ve bütün dünyanın olanları izlediğini hatırlattı.


"Şimdi de kara propagandayla Kıbrıs Türkü'ne bir haksızlık daha yapmalarını asla tasvip etmiyorum." şeklinde konuşan Tatar, söz konusu dizinin KKTC'yi kendi doğru yolundan çevirmeyeceğinin altını çizdi.


Tatar, "Doğru yolumuz, bizim kendi devletimizin bağımsızlığını, istiklalini hürriyetini savunmaktır, bunu yapmaya devam edeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti bu konuda bizim için büyük bir destek ifade etmektedir." diye konuştu.



Diziler yapılırken madalyonun iki tarafına da bakılması ve iki tarafın da dinlenilmesi gerektiğine dikkati çeken Tatar, bu şekilde yapılacak dizilerin daha doğru olacağını vurguladı.


Tatar, Türkiye'nin dizi yapımlarını çok başarılı bulduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:


"Türk dizileri, Türk dünyasında, Rusya'da, Güney Amerika'daki farklı ülkelerde izlenmekte ve reyting almakta. Buna misilleme olarak, Türk film dünyasının güçlü yapımcılarının, senaristlerinin Kıbrıs'ta hala yaşamakta olan canlı tarihi, mücadeleleri dinlemek suretiyle güçlü bir dizi yapılabileceğini düşünmekteyim."


Anadolu Ajansı web sitesinden alıntıdır.

https://www.aa.com.tr/tr/dunya/kktc-cumhurbaskani-tatardan-dijital-platformda-yayimlanacak-famagusta-dizisine-tepki/3318507

YouTube videosuna bağlantı 
Bir Zamanlar Kıbrıs / Kıbrıs Zafere Doğru tüm bölümler

14 Ağustos 2024 Çarşamba

Sesin Yüzleri 17. Bölüm, Ali Gül

  Sesin Yüzleri

Onlar seslerini çok iyi bildiğimiz ama kim olduğunu bilmediğimiz kahramanlar...

Onlar zoru başararak dört duvar içinde belki de Oscar'lık performanslara sesleriyle hayat verenler....

Onlar, karşımıza kimi zaman bir filmin hayranı olduğumuz oyuncusunun sesi, kimi zaman bir animasyon karakterin sesi kimi zaman belgesel anlatıcısı kimi zaman da reklamlarda çıkan yüzleri hep gölgede kalan sanatçılar...

"Sesin Yüzleri" her hafta bu usta dublaj sanatçılarının seslendirmeye başlama hikayelerini, anılarını ve unutulmaz performanslarını ekrana taşıyor.

"Sesin Yüzleri" 17. Bölüm cihanstar'da başlıyor.


Ali Gül

Sesin Yüzleri 16. Bölüm, Nur Subaşı'nın Anısına, Saygıyla...

  Sesin Yüzleri

Onlar seslerini çok iyi bildiğimiz ama kim olduğunu bilmediğimiz kahramanlar...

Onlar zoru başararak dört duvar içinde belki de Oscar'lık performanslara sesleriyle hayat verenler....

Onlar, karşımıza kimi zaman bir filmin hayranı olduğumuz oyuncusunun sesi, kimi zaman bir animasyon karakterin sesi kimi zaman belgesel anlatıcısı kimi zaman da reklamlarda çıkan yüzleri hep gölgede kalan sanatçılar...

"Sesin Yüzleri" her hafta bu usta dublaj sanatçılarının seslendirmeye başlama hikayelerini, anılarını ve unutulmaz performanslarını ekrana taşıyor.

"Sesin Yüzleri" 16. Bölüm cihanstar'da başlıyor.


Nur Subaşı

1 Ağustos 2024 Perşembe

Çok rahat çok profesyonel!

  Yusuf Dikeç, olimpiyat madalyası getiren atışıyla dünyanın gündeminde

Paris 2024 Olimpiyat Oyunları'nda 10 metre havalı tabanca karışık takım mücadelesinde Şevval İlayda Tarhan ile Türkiye’ye gümüş madalya getiren Yusuf Dikeç, tarzıyla büyük ilgi çekti.


Atıcılık müsabakalarında genelde sporcuların kullandığı lens, göz kapağı veya kulak koruması gibi teçhizat tercih etmeyen Yusuf Dikeç, atış sırasındaki duruşuyla Paris 2024’ün sosyal medyada en çok konuşulan isimi oldu.


Ekipman kullanmadan rahat bir şekilde yaptığı atışlarla takım arkadaşıyla birlikte finalde mücadele ederek gümüş madalya kazanan Yusuf Dikeç'in fotoğrafı ve video görüntüleri sosyal medyada milyonlarca etkileşim aldı.



Çok sayıda uluslararası medya kuruluşunun sosyal medya hesaplarının yanı sıra milyonlarca takipçili hesaplar milli sporcunun görsellerini paylaştı.


Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak da Paris'teki Olimpiyat Köyü'nden Yusuf Dikeç'in atış sırasındaki pozunu verdiği bir fotoğrafını paylaşarak, "Anlık Olimpiyat Köyü'nden bildiriyorum; herkes ayağını denk alsın! Yusuf Dikeç'imiz ve efsane pozu!" ifadelerini kullandı.

benguturk.com

______________

Çok rahat çok profesyonel! Milli sporcu Yusuf Dikeç tüm dünyada gündem oldu.


Paris 2024 Olimpiyat Oyunları'nda 10 metre havalı tabanca karışık takım kategorisinde gümüş madalya kazanan Yusuf Dikeç-Şevval İlayda Tarhan ikilisi, Türk spor tarihine adlarını yazdırdı.


Yusuf Dikeç ve Şevval İlayda Tarhan ikilisi, bu başarılarıyla Türkiye'ye atıcılık branşındaki ilk madalyasını kazandırdı.


Jandarma Astsubay Kıdemli Başçavuş Yusuf Dikeç'in Paris 2024 Yaz Olimpiyat Oyunları sırasında ekipman kullanmaması ve elleri cebinde rahat duruşu dünya çapında gündem oldu.


Sosyal medyada birçok kullanıcı Yusuf Dikeç ve rakibi Damir Mikec'in fotoğraflarını yan yana getirip paylaşımda bulundu.



Dikeç'in duruşunun ikonikleşmesinin ardından Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak'tan da paylaşım geldi. Bakan Bak paylaşımında, "Anlık Olimpiyat köyünden bildiriyorum; herkes ayağını denk alsın! Yusuf Dikeç'imiz ve efsane pozu!" ifadelerine yer verdi.



Öte yandan milli sporcumuz Yusuf Dikeç'in olimpiyat sayfasında yer alan hayat felsefesi bölümünde, "Başarı, elleriniz cebinizdeyken gelmez." yazdığı görüldü.

Yusuf Dikeç  
Çok rahat çok profesyonel!


Kaynak yayın: ALP TÜRK TV

28 Temmuz 2024 Pazar

Seslendirme sanatçısı Uğur Taşdemir hayatını kaybetti.


Seslendirme sanatçısı Uğur Taşdemir hayatını kaybetti.


Pek çok Hollywood yıldızının Türkçe seslendirmesini yapan oyuncu ve seslendirme sanatçısı Uğur Taşdemir hayatını kaybetti. 58 yaşındaki Uğur Taşdemir'in bir süredir tedavi gördüğü öğrenildi.



Seslendirme ve dublaj deyince akla gelen ilk isimlerden olan Uğur Taşdemir hayatını kaybetti. Oyuncular Sendikası vefat haberini; "Değerli üyemiz, Uğur Taşdemir’i kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyoruz. Ailesine ve tüm sevenlerine sabır dileriz. Başımız sağolsun " sözleriyle duyurdu.


UĞUR TAŞDEMİR KİMDİR?


Türk tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu, seslendirme sanatçısı Aykut Uğur Taşdemir, 20 Ekim 1965 tarihinde dünyaya geldi.


İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi, Maliye Bölümü'nden mezun olan sanatçı, tiyatroya olan ilgisi nedeniyle, mesleğine yönelmek yerine sanatı seçti. 1987 yılında amatör tiyatro topluluklarında rol aldı. Daha sonra, Deneysel Sanatlar Merkezi, Masal Gerçek Tiyatrosu gibi topluluklarda oyunlarda oynadı. Şehir Tiyatrosu'nda da çalışan Taşdemir, 2005 yılında Çığır Sahne'de, 2006 yılında da Tiyatro Fora kadrosunda yer aldı. Televizyon reklamlarının yanı sıra, 1989 yılından itibaren sinema ve dizi filmlerde de çeşitli rollerde oynadı. Selim Naşit Özcan'ın yönlendirmesiyle sanatçı aynı zamanda seslendirme yapmaktaydı.


Özellikle aktör Nicolas Cage'in elliden fazla filminde seslendirme yapmıştır. Bir süre Federal Film Akedemi'de eğitim vermiş ardından Başkent İletişim Bilimleri Akademilerinde Seslendirme dersi vermiştir. Kendisinin hazırlamış olduğu Sürç-i Lisan adlı talk show programının da sunuculuğunu yapmış ve birçok sanatçıyı konuk etmiştir. Sesin Yüzleri, İşte O Ses Röportajları isimli, yine kendisinin hazırlayıp sunduğu, birçok seslendirme sanatçısını ağırladığı programlara da imzasını atmıştır. 


Rahmetli Usta Dublaj Sanatçısı Uğur Taşdemir'i saygı ve özlemle anıyoruz.


shadow and bozkurt3hilal 


Sosyal medyayı aktif olarak kullanan sanatçımızın çektiği son YouTube videosu:

24 Temmuz 2024 Çarşamba

Bahçeli: “154 kişiyle hukuk önünde hesaplaşacağız” Kim bu 154 kişi?

  MHP lideri Devlet Bahçeli, partisine yönelik eleştirilerde bulunan 154 ismin faaliyetlerini dosyaladıklarını ifade etti, “Hukuk önünde onlarla hesaplaşacağız. Bize saldırıyorlar, iftira ediyorlar, olayları saptırıyorlar. Bizim hedefimiz adalettir, kendileri muhatabımız bile değildir” dedi.


MHP lideri Devlet Bahçeli, gündeme ilişkin partisinin genel merkezinde açıklama yaptı.


Bahçeli’nin hedefinde, yazılarında ve televizyon programlarında eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş cinayeti ile ilgili değerlendirme yapan 154 gazeteci, siyasetçi, akademisyen, araştırmacı ve hukukçu vardı.


Bu isimlerin 2024 yılında MHP’ye karşı çok büyük haksızlıklar yaptığını, iftira attığını, suçlamalarda bulunduğunu öne süren Devlet Bahçeli, 154 kişinin faaliyetlerini dosyaladıklarını ifade etti, “MHP olarak bunu hatırlatmak istiyorum. Televizyonda kabul etmediğimiz şahsiyetler var. Kimin hangi gün, hangi saatte ne konuştuklarını, MHP’ye hangi hakaretler yaptıklarının toplamını dosyaladık” dedi.



Bu dosyanın eyleme geçeceğini ifade eden Bahçeli, 154 isimle hukuk önünde hesaplaşacaklarını vurguladı:


“Bazı çevreler, 2024 yılının içerisinde MHP’ye karşı çok büyük haksızlıklar, itiraflar, küçük görmeler, suçlamalarda bulunmuşlardır. Bunların toplamı 154 kişidir. MHP olarak bunu hatırlatmak istiyorum. Televizyonda kabul etmediğimiz şahsiyetler var. Kimin hangi gün, hangi saatte ne konuştuklarını, MHP’ye hangi hakaretler yaptıklarının toplamını dosyaladık. Günü geldiğinde bu dosya faaliyete geçecektir. Onlarla muhatap olmayı dahi kabul etmeyeceğiz. Hukuk önünde onlarla hesaplaşacağız. Bize saldırıyorlar, iftira ediyorlar, olayları saptırıyorlar. Bizim hedefimiz adalettir, kendileri muhatabımız bile değildir.”

Devlet Bahçeli: Hesaplaşacağız!

Kim bu 154 kişi?


Cumhuriyet yazarı Barış Terkoğlu, Sinan Ateş davasına “suçtan zarar gören” olarak katılma talebinde bulunan MHP’nin, başvuru dilekçesinde 154 kişinin ismini vererek mahkemeye çağrılmasını istediğini yazdı. MHP’nin, ifadelerinin alınmasını istediği isimler arasında CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, TİP Genel Başkanı Erkan Baş ile çok sayıda gazeteci, hukukçu ve akademisyen yer alıyor. 


Siyasetçiler: Özgür Özel, Deniz Yavuzyılmaz, Gökhan Günaydın, Ali Mahir Başarır, Sezgin Tanrıkulu, Murat Bakan, Yunus Emre, Özgür Karabat, Cumhur Uzun, Ali Öztunç, Mustafa Adıgüzel, Mahir Polat, Ümit Özdağ, Müsavat Dervişoğlu, Uğur Poyraz, Turhan Çömez, Buğra Kavuncu, Ahmet Davutoğlu, Selçuk Özdağ, Ali Babacan, Erkan Baş, Levent Tüzel, Sevda Karaca, Alper Taş, Remzi Çayır, Hüseyin Baş, Salih Uzun, Cem Toker, Doğan Aydal, Ahat Andican, Aytun Çıray, Bahattin Yücel, Ali Haydar Fırat, Emin Şirin, Fikri Sağlar, Gülay Yedekçi, Mustafa Böğürcü, Nazif Okumuş, Önay Alpago, Bahadır Erdem, Turan Aydoğan, Yavuz Ağıralioğlu, Yavuz Değirmenci, Gaye Usluer, Nesrin Nas, Ufuk Söylemez, Gülistan Kılıç Koçyiğit.


Gazeteciler: Murat Muratoğlu, Akif Beki, Ali Kemal Erdem, Altan Sancar, Asuman Aranca, Atakan Sönmez, Ayşen Şahin, Bahadır Özgür, Barış Pehlivan, Caner Taşpınar, Çiğdem Toker, Deniz Zeyrek, Dinçer Gökçe, Nedim Türkmen, Elfin Tataroğlu, Elif Doğan Şentürk, Doğan Şentürk, Ersin Eroğlu, Fatih Ergin, Fatih Polat, Fırat Fıstık, Fikret Bila, Hakan Çelenk, Hilmi Hacaloğlu, Hüsnü Mahalli, İbrahim Kahveci, İnanç Uysal, İslam Özkan, İsmail Saymaz, Kemal Göktaş, Masum Gök, Mehmet Bal, Mehmet Tezkan, Merdan Yanardağ, Miyase İlknur, Murat Ağırel, Murat Karan, Murat Yetkin, Nevşin Mengü, Nevzat Çiçek, Nurcan Gökdemir, Orhan Uğurluoğlu, Özlem Akarsu Çelik, Emre Kongar, Sertaç Eş, Seyhan Avşar, Taha Akyol, Timur Soykan, Uğur Dündar, Yaşar Aydın, Yavuz Oğhan, Yavuz Selim Demirağ, Yıldız Yazıcıoğlu, Zübeyde Sarı, Mustafa Balbay, Mustafa Kurdaş, Hilal Köylü, Orhan Bursalı, Umut Taştan, Alican Uludağ, Namık Koçak, Özlem Gürses, Yalçın Doğan.


Hukukçular: Celal Ülgen, Afşin Hatipoğlu, Bülent Yücetürk, Ruşen Gültekin, Figen Çalıkuşu, Gürkan Çakıroğlu, İlhan Cihaner, Mehmet Saral, Muzaffer Nerse, Hasan Sınar, Salim Şen, Gamze Pamuk Ateşli.


Araştırmacı/Akademisyen: Can Selçuki, Ceren Kumbasar Mumay, Güven Gürkan Öztan, Berk Esen, Can Kakışım, Haldun Solmaztürk, İbrahim Uslu, Eren Aksoyoğlu, Erol Mütercimler, Mehmet Ali Kulat, Mehmet Yaşar Altındağ, Oğul Aktuna, Mithat Baydur, Öner Günçavdı, Sait Yılmaz, Ersin Kalaycıoğlu, İpek Özkal Sayan, Semih Turhan, Sezin Öney, Suat Özçelebi, Seda Demiralp, Osman Sert, Burak Cop, Barış Övgün, Necati Özkan, Tacire Bektaş, Tayfun Atay, Onur Alp Yılmaz, Gülgün Erdoğan Tosun.


Diğer: Türker Ertürk (emekli amiral), Hanefi Avcı (emekli polis), Ömer Zengin (Sinan Ateş’in arkadaşı).

Kaynak yayın: Alp Türk TV

21 Temmuz 2024 Pazar

Türksat 6A ilk kez antenlerini açtı

 Türksat 6A ilk kez antenlerini açtı

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 50 derece doğu yörüngesine yerleşen Türksat 6A'nın, ilk kez antenlerini açtığını ve test sürecine başladığını duyurdu.


Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu, sosyal medya hesabından Türksat 6A uydusunun son durumuna ilişkin paylaşımda bulundu.

benguturk.com


Türksat 6A için test sürecinin başladığını aktaran Uraloğlu, "50 derece doğu yörüngesine yerleşen Türksat 6A, ilk kez antenlerini açtı ve test sürecine başladı. Sıradaki hedef, kendi yörüngesi olan 42 derece doğu yörüngesi. Uzay vatanda Türk'ün imzası yankılanıyor." ifadelerini kullandı.


Türkiye'nin uzaydaki aktif uydu sayısı 9'a yükseldi

Türkiye'nin ilk yerli ve milli haberleşme uydusu Türksat 6A'nın uzaya gönderilmesiyle ülkenin aktif uydu sayısı 9'a yükseldi.


Türkiye'nin, Türksat 6A öncesinde 5'i haberleşme (Türksat 3A, Türksat 4A, Türksat 4B, Türksat 5A, Türksat 5B) ve 3'ü gözlem (Göktürk-1, Göktürk-2 ve İMECE) olmak üzere aktif 8 uydusu bulunuyordu. Türksat 6A, filonun 9'uncu faal uydusu haline geldi.


Türksat 6A bugün yörüngesine ulaşacak

Türksat 6A, 8,4 kilovat güce sahip bulunuyor. 4 bin 229 kilogram ağırlığındaki uydu ile Hindistan, Tayland, Malezya ve Endonezya da uzaydan Türkiye'nin kapsama alanına girmiş olacak.


Ülke uydularının ulaştığı nüfus 3,5 milyardan 5 milyara çıkacak. Türksat 6A'nın hizmete girmesiyle Türksat'ın bölgeye yönelik uydu hizmeti ihracatının da önemli ölçüde artması hedefleniyor.


Türksat 6A'nın üretiminde yerli mühendisler büyük rol oynadı. Haberleşme uydusu üretebilen sayılı ülkeler arasına giren Türkiye'nin bu tecrübesi sonucu uydu ihracatçısı konumuna yükselmesi bekleniyor.

benguturk.com

9 Temmuz 2024 Salı

Türksat 6A uzaya fırlatıldı!

 Türksat 6A uzaya fırlatıldı

Türkiye'nin yerli ve milli haberleşme uydusu Türksat 6A, ABD'nin Florida eyaletindeki Cape Canaveral Uzay Kuvvetleri İstasyonu'ndan SpaceX'e ait Falcon 9 roketiyle uzaya fırlatıldı.





Türksat 6A'nın fırlatılması nedeniyle Florida'daki Cape Canaveral Uzay Kuvvetleri İstasyonu'nda düzenlenen törene, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, Türksat Genel Müdürü Hasan Hüseyin Ertok, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) Genel Müdürü Mehmet Demiroğlu, ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol, CTECH Genel Müdürü Cüneyd Fırat ve diğer yetkililer katıldı.


Türk mühendisleri tarafından geliştirilen ilk yerli ve milli uydu Türksat 6A, Türkiye saatiyle 02.30'da Space X firmasına ait Falcon 9 roketiyle Fırlatma Kompleksi 40'tan uzaya gönderildi.


Olumsuz hava koşulları nedeniyle birkaç kez ertelenen fırlatma operasyonu gecikmeli yapıldı.


42 derece doğu boylamındaki yörüngesinde hizmet verecek


Fırlatma anından itibaren yaklaşık yarım saat sonra Türksat 6A'nın roketten ayrılması bekleniyor. Uydunun roketten ayrılmasının ardından yaklaşık 70'inci dakikada ilk sinyalin alınması öngörülüyor.


Türksat 6A'nın başarıyla uzaya gönderilmesi sonrasında istasyonlar aracılığıyla tüm yörünge ile alt sistem kontrolleri gerçekleştirilecek ve uydu, 42 derece doğu boylamındaki yörüngesine doğru uzay yolculuğuna başlayacak.


Bu yolculuğun tamamlanmasıyla yörünge testleri aşamasına geçilecek ve Türksat 6A, en az 1 ay sürecek testlerin ardından Türksat tarafından teslim alınarak faaliyete geçecek.


Türkiye'nin uydularının ulaştığı nüfus 5 milyarın üzerine çıkacak


Dünyadan 35 bin 786 kilometre uzaklıkta konumlanacak Türksat 6A, 20 adet Ku Band aktarıcısıyla hizmet verecek. 8,4 kilovat güce sahip, 4 bin 229 kilogram ağırlığındaki Türksat 6A ile Türksat'ın hizmet verdiği kapsama alanı Hindistan, Tayland, Malezya ve Endonezya'yı içerecek şekilde genişleyecek.


Uydunun faaliyete geçmesiyle Türkiye, kendi haberleşme uydularıyla dünya nüfusunun yüzde 65'inden fazlasına ulaşabilir hale gelecek. Türkiye'nin uydularının ulaştığı nüfus da 3,5 milyardan 5 milyarın üzerine çıkacak.

benguturk.com



TÜRKSAT 6A 5 MİLYAR NÜFUSA ULAŞACAK


Türksat 6A, yüzde 80'in üzerindeki yerlilik oranıyla Ankara'da TUSAŞ'taki Uzay Sistemleri Entegrasyon ve Test Merkezi'nde (USET) Türk mühendisleri tarafından üretildi. Türksat 6A Projesi'nde, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile Türksat müşteri, TÜBİTAK UZAY proje yöneticisi, ASELSAN, TUSAŞ ve CTECH firmaları ise proje yürütücüsü kurumlar olarak yer alıyor.

benguturk.com

8 Temmuz 2024 Pazartesi

Türksat 6A'nın fırlatma operasyonu hava koşulları nedeniyle saat 02.30'a ertelendi

 Türkiye'nin ilk yerli ve milli haberleşme uydusu Türksat 6A'nın fırlatma operasyonu hava koşulları nedeniyle Türkiye saatiyle 02.30'a ertelendi.


Türkiye'nin ilk yerli ve milli haberleşme uydusu Türksat 6A, hava koşulları nedeniyle gecikmeli olarak uzaya gönderilecek.


SpaceX'in sosyal medya hesabı X'ten yapılan açıklamada, daha önce Türkiye saatiyle 00.20 olarak duyurulan fırlatma saatinin ertelendiği bildirildi.



Şirket, fırlatma saatinin ilk olarak 00.41'e, daha sonra da 01.00 ve 01.30'a ertelenmesini kararlaştırdı.


Hava koşullarının normale dönmemesi sebebiyle fırlatma saati 02.30'a ertelendi. 


Fırlatmanın hava koşulları nedeniyle ertelendiği bilgisi paylaşılan açıklamada, "Ekipler hava durumunu takip etmeye devam ediyor." ifadeleri kullanıldı.


Türksat 6A uydusunu fırlatma operasyonunun hava şartlarına bağlı olarak ileri saatlere kalma ihtimali bulunuyor.

Sesin Yüzleri 15. Bölüm, Nüvit Candaner

 Sesin Yüzleri

Onlar seslerini çok iyi bildiğimiz ama kim olduğunu bilmediğimiz kahramanlar...

Onlar zoru başararak dört duvar içinde belki de Oscar'lık performanslara sesleriyle hayat verenler....

Onlar, karşımıza kimi zaman bir filmin hayranı olduğumuz oyuncusunun sesi, kimi zaman bir animasyon karakterin sesi kimi zaman belgesel anlatıcısı kimi zaman da reklamlarda çıkan yüzleri hep gölgede kalan sanatçılar...

"Sesin Yüzleri" her hafta bu usta dublaj sanatçılarının seslendirmeye başlama hikayelerini, anılarını ve unutulmaz performanslarını ekrana taşıyor.

"Sesin Yüzleri" 15. Bölüm cihanstar'da başlıyor.


Nüvit Candaner

Sesin Yüzleri 14. Bölüm, Birtanem Coşkun Candaner

 Sesin Yüzleri

Onlar seslerini çok iyi bildiğimiz ama kim olduğunu bilmediğimiz kahramanlar...

Onlar zoru başararak dört duvar içinde belki de Oscar'lık performanslara sesleriyle hayat verenler....

Onlar, karşımıza kimi zaman bir filmin hayranı olduğumuz oyuncusunun sesi, kimi zaman bir animasyon karakterin sesi kimi zaman belgesel anlatıcısı kimi zaman da reklamlarda çıkan yüzleri hep gölgede kalan sanatçılar...

"Sesin Yüzleri" her hafta bu usta dublaj sanatçılarının seslendirmeye başlama hikayelerini, anılarını ve unutulmaz performanslarını ekrana taşıyor.

"Sesin Yüzleri" 14. Bölüm cihanstar'da başlıyor.


Birtanem Coşkun Candaner

Sesin Yüzleri 13. Bölüm, Özden Ayyıldız

 Sesin Yüzleri

Onlar seslerini çok iyi bildiğimiz ama kim olduğunu bilmediğimiz kahramanlar...

Onlar zoru başararak dört duvar içinde belki de Oscar'lık performanslara sesleriyle hayat verenler....

Onlar, karşımıza kimi zaman bir filmin hayranı olduğumuz oyuncusunun sesi, kimi zaman bir animasyon karakterin sesi kimi zaman belgesel anlatıcısı kimi zaman da reklamlarda çıkan yüzleri hep gölgede kalan sanatçılar...

"Sesin Yüzleri" her hafta bu usta dublaj sanatçılarının seslendirmeye başlama hikayelerini, anılarını ve unutulmaz performanslarını ekrana taşıyor.

"Sesin Yüzleri" 13. Bölüm cihanstar'da başlıyor.


Özden Ayyıldız

7 Temmuz 2024 Pazar

Türksat 6A'nın Uzay Yolculuğu Yarın Başlıyor!

 Türkiye’nin ilk yerli ve milli haberleşme uydusu Türksat 6A, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun katılımıyla SpaceX firmasının ABD Florida'da bulunan Cape Canaveral'daki fırlatma merkezinden Falcon 9 roketi ile yarın uzaya fırlatılacak. 8 Temmuz’u 9 Temmuz’a bağlayan gece Türkiye saatliye 00.20’de gerçekleşecek fırlatma işleminin ardından Türksat 6A, roketten ayrılmasından sonra yaklaşık 70'inci dakikada geçici yörüngesine ulaşacak.



Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye’nin ilk yerli ve milli haberleşme uydusu Türksat 6A’nın 8 Temmuz’u 9 Temmuz’a bağlayan gece Türkiye saatiyle 00.20’de SpaceX firmasının ABD Florida'da bulunan Cape Canaveral'daki fırlatma merkezinden Falcon 9 roketi ile uzaya fırlatılacaklarını belirterek, “8 Temmuz’u 9 Temmuz’a bağlayan gece Türkiye saati ile 00.20’de ülkemizin gururu Türksat 6A uydusunu uzaya fırlatacağız. Bu bizim için büyük bir gurur. Türkiye’nin ilk yerli ve milli haberleşme uydusu olan Türksat 6A, yüksek teknolojiye sahip altyapısıyla ülkemizin uzay çalışmalarında önemli bir dönüm noktası olacak. Uydunun roketten ayrılmasından sonra yaklaşık 70'inci dakikada geçici yörüngesine ulaşarak ilk sinyali almayı hedefliyoruz." ifadelerini kullandı.


Türksat 6A’nın tüm testleri başarıyla geçmesinin ardından 4 Haziran’da uydunun yörüngesine fırlatılması için ABD’nin Florida Eyaleti’ndeki Cape Canaveral Uzay Üssü’ndeki Space X tesislerine yolladıklarını anımsatan Uraloğlu, “Başarılı bir nakil sürecinin ardından başlayan ve yaklaşık 1 ay süren fırlatma prosedürlerinde de sona geldik.” ifadelerini kullandı.



TÜRKSAT 6A 5 MİLYAR NÜFUSA ULAŞACAK


Türksat 6A uydusunun fırlatılmasının, Türkiye’nin uzay alanında bağımsızlık hedefinin önemli bir göstergesi olduğunu söyleyen Bakan Uraloğlu, “Bu proje, hem mühendislerimizin bilgi birikimini hem de ülkemizin teknolojik kapasitesini ortaya koyuyor. TÜRKSAT 6A, sadece Türkiye’nin haberleşme kapasitesini artırmakla kalmayacak, aynı zamanda bölgesel ve küresel ölçekte de rekabet gücümüzü artıracak. Mevcut uydularımızın hizmet vermediği Hindistan, Tayland, Malezya ve Endonezya da kapsama alanına girerek ilk kez ülkemiz tarafından üretilen bir uydu üzerinden bu ülkelerdeki yerel televizyon kanallarına ulaşacağız.” dedi.



#Uzay Yolculuğu

Türkiye’nin ilk yerli ve milli haberleşme uydusu Türksat 6A, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun katılımıyla SpaceX firmasının ABD Florida'da bulunan Cape Canaveral'daki fırlatma merkezinden Falcon 9 roketi ile yarın uzaya fırlatılacak. 8 Temmuz’u 9 Temmuz’a bağlayan gece Türkiye saatliye 00.20’de gerçekleşecek fırlatma işleminin ardından Türksat 6A, roketten ayrılmasından sonra yaklaşık 70'inci dakikada geçici yörüngesine ulaşacak.

Türksat 6A’nın uzay yolculuğu yarın başlıyor

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye’nin ilk yerli ve milli haberleşme uydusu Türksat 6A’nın 8 Temmuz’u 9 Temmuz’a bağlayan gece Türkiye saatiyle 00.20’de SpaceX firmasının ABD Florida'da bulunan Cape Canaveral'daki fırlatma merkezinden Falcon 9 roketi ile uzaya fırlatılacaklarını belirterek, “8 Temmuz’u 9 Temmuz’a bağlayan gece Türkiye saati ile 00.20’de ülkemizin gururu Türksat 6A uydusunu uzaya fırlatacağız. Bu bizim için büyük bir gurur. Türkiye’nin ilk yerli ve milli haberleşme uydusu olan Türksat 6A, yüksek teknolojiye sahip altyapısıyla ülkemizin uzay çalışmalarında önemli bir dönüm noktası olacak. Uydunun roketten ayrılmasından sonra yaklaşık 70'inci dakikada geçici yörüngesine ulaşarak ilk sinyali almayı hedefliyoruz." ifadelerini kullandı.


Türksat 6A’nın tüm testleri başarıyla geçmesinin ardından 4 Haziran’da uydunun yörüngesine fırlatılması için ABD’nin Florida Eyaleti’ndeki Cape Canaveral Uzay Üssü’ndeki Space X tesislerine yolladıklarını anımsatan Uraloğlu, “Başarılı bir nakil sürecinin ardından başlayan ve yaklaşık 1 ay süren fırlatma prosedürlerinde de sona geldik.” ifadelerini kullandı.


TÜRKSAT 6A 5 MİLYAR NÜFUSA ULAŞACAK



Türksat 6A uydusunun fırlatılmasının, Türkiye’nin uzay alanında bağımsızlık hedefinin önemli bir göstergesi olduğunu söyleyen Bakan Uraloğlu, “Bu proje, hem mühendislerimizin bilgi birikimini hem de ülkemizin teknolojik kapasitesini ortaya koyuyor. TÜRKSAT 6A, sadece Türkiye’nin haberleşme kapasitesini artırmakla kalmayacak, aynı zamanda bölgesel ve küresel ölçekte de rekabet gücümüzü artıracak. Mevcut uydularımızın hizmet vermediği Hindistan, Tayland, Malezya ve Endonezya da kapsama alanına girerek ilk kez ülkemiz tarafından üretilen bir uydu üzerinden bu ülkelerdeki yerel televizyon kanallarına ulaşacağız.” dedi.


Bakan Uraloğlu, Türksat 6A ile Türkiye'nin uydularının ulaştığı nüfusun 3,5 milyardan 5 milyara çıkacağına da vurgu yaparak Uraloğlu, “Kesintisiz televizyon yayıncılığı açısından önem arz eden KU-Bantta televizyon yayını yaptığımız uydularımızı yedekleyeceğimiz frekans bantları da yer alıyor. Bu anlamda yedeklilik açısından önem arz eden 6A ile birlikte sunduğumuz hizmetler de ek kapasiteyle artacak. Türksat 6A'nın hizmete girmesi ile Türksat’ın bölgeye yönelik uydu hizmeti ihracatının önemli ölçüde artmasını da planlıyoruz.” ifadelerini kullandı.


“35 BİN 786 KİLOMETRE UZAKLIKTA KONUMLANACAK”


Uraloğlu, mevcut uyduların yedekliliğini sağlayacak Türksat 6A’nın Türkiye’nin uydu kapasitesini de önemli ölçüde artıracağını kaydederek Türksat 6A’nın bir aylık yolculuğunun ardından Dünya’dan 35 bin 786 kilometre uzaklıkta konumlanacağını kaydetti. Türksat 6A’nın 8.4 kilovat güce sahip olduğunu anlatan Uraloğlu şöyle devam etti:


“Türksat 6A uydusu bir yer sabit haberleşme uydusu olarak; TV yayıncılığı başta olmak üzere haberleşme hizmetleri ve geniş bir kapsama alanında ülkemizin uydu haberleşme ihtiyaçlarını karşılayabilecek. Ayrıca mevcut uyduların hizmet vermediği Hindistan, Tayland, Malezya ve Endonezya da kapsama alanına girecek. Türksat, 6 aktif haberleşme uydusu ile dünyanın önde gelen uydu operatörleri arasında yerini sağlamlaştıracak.”