seslendirme etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
seslendirme etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

13 Şubat 2014 Perşembe

Homeland (tv2)


bizi twitter'dan takip edebilirsiniz  

Nicholas Brody 2003'ten beri kayıp bir deniz çavuşudur ve öldü diye biliniyordur. Fakat Brody, 8 yıl sonra bir tatbikatta terorist sığınma evinde bulunur ve devlet tarafından "kahraman" olarak nitelendirilir. Carrie Mathison bir CIA memurudur ve Brody'nin El Kaide'ye çalıştığını, onlarla iş birliği yaptığını ve ABD'ye saldırı gerçekleştirme planları olduğunu düşünmektedir. 

Oyuncular-karakterler-Seslendirenler 

Claire Danes ... Carrie Mathison (Burcu Başaran) 

Damian Lewis ... Nicholas Brody (Ali Ekber Diribaş) 

Morena Baccarin ... Jessica Brody (Figen Sumeli) 

David Harewood ... David Estes (Oğuz Toydemir) 

Diego Klattenhoff ... Mike Faber (Murat Aydın) 

Jackson Pace ... Chris Brody (Burcu Güneştutar) 
(2. sezonda Mustafa Oral seslendiriyor)

Morgan Saylor ... Dana Brody (Pınar Erengil) 

Mandy Patinkin ... Saul Berenson (Ercan Demirel) 

David Marciano ... Virgil (Gazanfer Ündüz) 

Maury Sterling ... Max (Mustafa Oral) 

Stüdyo: Saran Digital Stüdyoları 
kaynak: Seslendirme Kadroları 
Yayın: her Çarşamba gecesi tv2'de 




Yapımı : 
2011 - ABD 
Tür : Dram 
Süre: 50 Dak. 
Yönetmen : Michael Cuesta 
Oyuncular : Claire Danes , Damian Lewis , Morena Baccarin , Mandy Patinkin , Diego Klattenhoff 
Senaryo : Howard Gordon , Chip Johannessen , Gideon Raff , Alex Gansa 
Yapımcı : Katie O\'hara , Michael Klick 



Güncellemeler
2. sezon 
James Rebhorn      ...     Frank Mathison: Devrim Parscan 
(Carrie'nin babası) 

Zuleikha Robinson      ...     Roya Hammad: Özlem Altınok 
(Nazir ile Brody arasındaki bağlantıyı kuran kadın) 

Nasser Faris      ...     Tailor: Yaşar Karakulak 
(konuk oyuncu) 

Jamey Sheridan      ...     Başkan Yard. William Walden: Levent Ünsal 

Timothée Chalamet      ...     Finn Walden: Ahmet Taşar 

Rupert Friend      ...     Peter Quinn: Rüzgar Aksoy 

Seslendirme Yönetmeni: Ahmet Tekeş

11 Mart 2013 Pazartesi

SESİYLE BÜYÜYEN ADAM; KADİR ÖZÜBEK

bizi twitter'dan takip edebilirsiniz


“Mikrofonsuz yaşayamam”
Seslerin insan yaşamındaki etkisi büyüktür. Bazen duyduğumuz bir ses bizi yıllar öncesine ait bir anıya götürebilir. Veya mutsuz bir anımızda içimizi kıpır kıpır yapıp, hayatımıza renk verebilir. 1992 yılından bu yana duyduğumuz bir ses var ki aslında çok tanıdık. Tanıdık olduğu kadar da korktuğumuz bir ses…
Freddy Krueger, Ayı Yogi, Jamie Foxx, Forest Whitaker, Gérard Depardieu, John Goodman, Marlon Brando, Gene Hackmen, Robert de Niro, Benicio Del Toro, Danny De Vito, Tobin Bell ve M.C. Gainey gibi birçok aktörü sesiyle bizlerle buluşturan Kadir Özübek, geçtiğimiz haftasonu Bursa’daydı.
Büyükşehir Belediyesi ile Bursa Kültür Sanat Derneği (BKSD) işbirliğiyle düzenlenen 'Sanat Seminerleri'ne konuk olan ünlü seslendirme sanatçısı Özübek, 'Kadir Özübek Hollywood'la' adlı gösterisiyle bir günde iki gösteriyle sevenlerini büyüledi.
'Kulağını ver tanıdık gelecek' sloganıyla çalışmalarına yön veren ünlü seslendirme sanatçısı Özübek’i bulmuşken, yaşama ve mesleğine dair keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. Biz çok eğlendik, sizler de eğlenceli sohbetimize şahit olun istedik. Haydi, bir fincan kahve eşliğinde satırlarımızda kaybolun, işte buyrun…
TUĞBA ÖZMELEK: Kadir Bey, sizi sesinizle tanıyoruz. Birçok aktörü de sizin sesinizden dinledik. Bu mesleğe adım atış öykünüzü paylaşır mısınız?
KADİR ÖZÜBEK: Eskişehirliyim, Eskişehir’de büyüdüm. Çok uzun yıllardır bu mesleğe emek veriyorum. 13 yaşında mikrofonla tanıştım, Eskişehir’de bir radyoda çalışmaya başlamıştım. Türkiye’nin ilk özel radyocularındanım. Daha sonra İstanbul’da yaşamaya karar verdim. İstanbul’a geldiğimde “Kendimi geçindirecek bir iş bulup, yerleşeyim” derken, hayat beni bugünkü noktalara taşıdı. Best FM’in tanıtım sesiyim. Uzun yıllar Freddy Krueger ve ‘Testere’ gibi filmlerin karakterlerine ses verdim. Bugün de yaklaşık 20 yıla yakın zamanda edindiğim mesleki deneyimimi “Kadir Özübek Hollywood’la” adlı oyunumla Türkiye’ye ulaştırmayı hedefliyorum.
T: Oyununuzla ilgili de biraz bilgi alabilir miyiz?
K: Kadir Özübek Hollywood’la, bir dublaj hikayesi ve farklı bir sahne komedisi. Bugüne dek seslendirdiğim film karakterlerinin iş bulma bahanesiyle kendi hikayelerini anlattıkları ve bir şekilde yollarının kesişmesini konu alan, interaktif ve keyifli bir komedi. Yaklaşık 1,5 saat süren oyunun kahramanları ABD’de mortgage’ı ödeyemeyip Türkiye’ye geliyorlar, bu da epey ilginç işleniyor. Yıllarca seslendirdiğim karakterler, en yakın arkadaşlarım oldu. İnsanlar ünlülerin taklitleriyle şovlar yapıyorlar, benim oyunumda ise Hollywood aktörleri buraya geliyor.
T: Oyununuzu Bursa’dan başka hangi şehirlerde sahnelemeyi planlıyorsunuz?
K: Türkiye turnesi kapsamında, Antalya, Kütahya ve Bursa’da oynadık. Kısa süre sonra Konya ve Eskişehir’e de gideceğiz.
T: Reklam da seslendirdiğinizi biliyoruz. Hangi reklamlarda sesinizi duyduk?
K: Nokia, Avon, Abdi İbrahim gibi reklamlarla, sayısız filmde dublaj yaptım. 12 yıldır her gün aralıksız, mikrofon başındayım.
T: “Mikrofonsuz yaşayamam” diyorsunuz yani?
K: Evet, gerçekten öyle diyebiliriz, mikrofonsuz yaşayamam.
T: Seslendirme, kolay gibi algılanır ama hiç de kolay bir iş değil gibi görünüyor. Sizce nasıl bir mesleğiniz var? İyi bir seslendirme sanatçısı nasıl olunur?
K: Ben çok eğleniyorum. Bu işi çok yapan var ama işi iyi yapan kişi sayısı az. İyi bir seslendirmeci önce okuyacağı metne hakim olabilmeli, metni çabuk redakte etmeli, zamanı çok iyi kullanmalı, tonlama ve vurgu önemli. En önemli nokta ise seslendirdiğin kişi, yani ‘o’ olmalı. Ayrıca hevesi olmalı seslendirme yapmak isteyenin, tutkuyla bağlanmalı işe ve ciddiye almalı. Ben eğlenerek işimi yapıyorum, keyif alıyorum. Bence önemli olan keyif almak ve işinden şikayet etmemek.
T: Seslendirdiğiniz karakterlerin rollerin üzerinize yapıştığını hissediyor musunuz?
K: Jön bir sesim yok benim, bu yüzden şimdiye kadar başrol oyuncularını konuşamadım. Genelde sıkıntılı, sorunlu tipleri ve korku karakterlerini seslendirdim. Bu arada siyahi karakterler sesime çok oturmuştur. Sesim güzel ama konuştuğum en yakışıklı karakter Freddy’di. Kötü rolü iyi aktörler oynuyor ancak kötü karakterleri canlandırmak da zordur.
T: Sizi etkileyen bir karakter oldu mu?
K: Ray Chirles etkiledi beni. Rol kendi içinde gelgitleri olan bir filmdi. İzlediğim filmler arasındaysa bir kere kendi sesimden korktuğum oldu. Hızlı duygu değişikliği olan bir iş bizim işimiz.
T: Mesleğinize sizi daha da teşvik eden bir olay yaşadınız mı, anlatır mısınız?
K: Hollywood’da çok ünlü bir seslendirme sanatçısıdır, Billy Roather. Actor’s Company’de kendi sesiyle benim için tanıtım yolladı. Bu kadar büyük bir sesin bu kadar mütevazı oluşu beni çok etkiledi. Türkiye’de böyle donanımlı kişilerin egosu yüksek oluyor. İşimde bu anı bana yol haritası oldu. Yersiz bir egonun anlamı yok. Samimiyet önemli. Ben sadece bu meslekte değil her işte samimiyet ve tutkunun başarıyı getirdiğine inanıyorum. Ben bu işe başlarken, niyet ettim. Size sorsam istemek mi niyet mi diye, belki istemek dersiniz ama ben niyet etmenin önemine inanıyorum. Niyet ettim ve işime saygı gösterdim.
T: Hiç canınızın yandığı, umudunuzu kaybettiğiniz oldu mu?
K: Olmaz mı, oldu tabii ki. Yıllar önce Ortaköy’de yağmur altında saatlerce bekleyip ne yapmam gerektiğini ve hatta Eskişehir’e dahi dönmeyi düşündüm.
T: Peki böyle bir durumda nasıl kendinizi toparlayıp yolunuza devam edebildiniz?

K: Ne istediğime karar verdim, kendime inandım. “İçime değil, işime kapanacağım” dedim. Her sıkıldığımda bunu kendime tekrar ederim. Beni başarıya iten, kendi yolculuğuma çıkmak oldu.
 http://tugbaozmelek.blogspot.com/2013/03/sesiylebuyuyen-adam-kadir-ozubek-kulak.html?m=1

4 Mart 2013 Pazartesi

Dublaj Stüdyoları


bizi twitter'dan takip edebilirsiniz


Ak'la Kara ve Aton seslendirme stüdyolarında Sanatçılar  kayıttalarken çekim yaptığımız videolar  http://www.dublajcilar.com  http://cihanstar.blogspot.com   http://cihanstar.blogcu.com

bütün videolar için tıklayınız






















29 Aralık 2012 Cumartesi

Elif Acehan'la röportaj yaptık!



bizi twitter'dan takip edebilirsiniz



C - Öncelikle röportaj isteğimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz



E – Ben Teşekkür ederim

C – Dublaja ne zaman, nasıl başladınız?

E – Dublaja 1981 yılında TRT için çekilen ismini asla hatırlamadığım bir yerli filmde küçücük bir kızı küçücük bir kızken konuşarak başladım.

C – Seslendirmeyi sevdiğiniz bir oyuncu var mı?

E – Seslendirmeyi sevdiğim açıkçası dört oyuncu var, bir tanesi Renée Zellweger bir tanesi Kate Winslet bir tanesi Reese Witherspoon ve bir tanesi de Helena Bonham Carter.

C – Kayıt alınırken yaşadığınız ilginç bir anınız var mı?

E – Evet var, gerçekten komik ve çok ilginç bir anım var, bilmiyorum sizlere komik gelir mi, bazı şeyler o an komik gelir ya.
1998 senesinde Çığlık filminin dublajındayız, şu anda isim vermeyeceğim çünkü komik bir durum. Şimdi biz senkron tutturmak adına bazı kelimeleri atar veya ekleriz cümlelerimizin başına sonuna veya ortasına… Sahnede karakter vuracağı bir kızı tehdit ediyor,  başına doğru dayıyor silahı ve arkadaşımız dedi ki “Eğer sesini çıkarırsan seni başından vurucam” dedi, baktı ki bitmiyor ağız devam ediyor laf “en başından” dedi. Stüdyoda kalabalık olduğumuz dönemler, biz böyle gülmekten herkes yerlere attı kendini, herkes ölmüştür gülmekten bu en komik anılarımdan biridir gerçekten, inşallah üyelerinizde güler Big%20smile ama çok komik bir ektir “en başından” dünyanın en komik eklerinden biridir, isim vermiyorum. (gülüyor)

C – Bizimle paylaştığınız için teşekkür ederiz.

E – Ben teşekkür ederim.

Elif ACEHAN kayıttayken...
http://www.youtube.com/watch?v=D57WRPsyP5s

C – Anneniz ve babanız tiyatro sanatçıları, bu işte tiyatro eğitimi almak ne kadar önemlidir, tiyatro yapmayan biri de aynı performansı gösterebilir mi?

E – Tiyatro yapmayan biri aynı performansı gösterebilir ama şöyle bir durum var eğitim gerçekten çok önemli bir şey onu asla yadsıyamayız, tiyatro eğitimi almış bir insanla hiç almamış dışarıdan başlamış insanın gelişimi de ilerleyişi de daha farklı olur, alaylı insan çok var benim annem alaylı bir oyuncu, bir çok ödül almış Türkiye’nin çok önemli tiyatro oyuncularından biridir, annem diye söylemiyorum ama öyle, alaydır hiçbir tiyatro eğitimi yoktur fakat eğitim çok önemli yetenek korkunç önemli ikisinin bir araya gelmiş hali mükemmel bir şey demektir.

C – Kayıt alınırken sesinizle bir nevi tiyatro yapıyorsunuz, dublajcıların çoğu tiyatro eğitimi almış sanatçılar, eskiden herkes stüdyoda beraber kayda girermiş, stüdyoda adeta tiyatro havası oluşturuluyormuş, günümüzde dublajcılar tek tek kayda alınıyor, sizce hangisi daha zevkli oluyor?

E – Kesinlikle eski hali daha zevkli oluyordu, biz ona tulum giymek deriz, keşke hala zaman zaman yapabilsek, bazen başrollerde yapılabliyor ama  kalabalık girme şanşımız artık olmuyor çok fabrikasyona dönüştürdüler işi çok acil işler yapıyoruz fakat eskisi çok daha güzeldi, karşınızdakine cevap verme duygusu kadar muhteşem bir şey olamaz, yazıya cevap vermekle konuşan bir insana cevap vermek arasında çok büyük oyun farkları vardır, ben bunu zaman zaman kendimde dahil kayıt yapan birçok meslektaşımda görüyorum ama bizim hiç suçumuz yok inanın, interaktif olmalıyız karşılıklı konuşmalıyız ama ne yapalım yine de en iyisini yapmaya çalışıyoruz.

C – dublajcilar.com 'u takip ettiğinizi söylediniz, sitemiz için eleştiriniz, tavsiyeleriniz olacak mı?

E – Tabii ki olacak, şimdi bana kızmayın ama şöyle bir eleştirim olacak, hepiniz korkunç derecede dublajla ilgilisiniz onu biliyorum son derece de keyifle zaman zaman okuyabiliyorum fakat şöyle şeyler görüyorum “bunu o konuşmasaydı şu konuşsaydı, bunu neden bu şekilde konuşmuş da bu aktörü bu konuşsun şu aktristi şu konuşsun” bunlar çok güzel tabii ki bunlar fikirler fakat bizler mesleğe zor şartlarda devam eden insanlarız, hiç birimiz yatlarda katlarda yaşamıyoruz bazen bunlarla da ilgilenen arkadaşlar var sitede görüyorum bizim kaşelerimizden dahi bahsedebiliyorlar ve bu bana çok acı veriyor, her neyse yapılması gereken şey beğendiğin sanatçıları elbetteki desteklemek ama diğer sanatçıları lekeleyecek şekilde bir şey yapmamaya, söylememeye dikkat etmek çok önemli ya da bu işin uzmanıymış gibi davranmamak, şöyle bir örnek vereyim size benim babam yakın bir zamanda büyük bir bypass ameliyatı geçirdi ve ben hiçbir şekilde gidipte babamın kalbini dışarı çıkaran doktora “ya bence bu damarı buradan tutupta şöyle koymasaydın da sağ taraftan atlatarak soksaydın bu tarafa” demedim, bazı arkadaşlarımızın yaptığı zaman zaman buna benziyor, bizim hiçbir beyin cerrahına gidip nasıl beyin ameliyatı yapacağını öğretemeyeceğimiz gibi uzmanı değilseniz hiçbir meslekte bunu yapmamanız gerekir. Büyük bir keyifle okuduğumuz siteyi zaman zaman “of yapmayın ne olur” diyerek kapatabiliyoruz, kendi aramızda da konuşuruz biz hepimiz çok yakın arkadaşız, kimse kimseden nefret etmiyor, hepimiz birbirimizi çok seviyoruz ve çok iyi anlaşıyoruz ne olur siz de bize sevgiyle yaklaşın yani eleştirilerimizi daha hoş şekilde tutalım dublaj yönetmeni, yapımcısı ya da seslendirme sanatçısıymış gibi değil de hakikaten izleyiciymiş gibi yapalım

C – Reklamlarda çoğunlukla aynı sesleri duyuyoruz, sizce bunun sebebi nedir?

E – Benim çok fazla eleştirdiğim bir şey değil ben çok az reklam seslendirmesi yaptım hayatımda, bunda reklam sesi var bunda yok falan tarzı bir şeye de inanmıyorum ama günümüzde reklam seslendiren o kadar başarılı sanatçılar var ki hakikaten çok da güzel ürünü sunabiliyorlar o yüzden ben az ses olmasına karşı değilim, “neden ben konuşmuyorum niye şu konuşuyor” falan diye durumum da yok ben memnunum ama daha böyle tekeldeymiş gibi duruyor o tatsız, dışarıdan öyle görünüyor ama arkadaşlarımız çok başarılı o yüzden çok da eleştiri yapmanın alemi yok yani o çekememezliğe girer artık, bence çok başarılılar konuşan arkadaşlar.

C – Türkiye'de dublajın durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

E – Ben Türkiye'de dublajın durumunu iyi değerlendiriyorum, bence Türkiye dublaj anlamında çok başarılı bir ülke, öyle hani Almanya birinci Türkiye ikinci falan derler hiç öyle bir şey yok ben zaman zaman denk geliyorum yabancı kanalları izlerken duyuyorum çok büyük senkron sorunları yaşıyorlar. Maalesef şöyle bir gerçek var profesyonel olmayan kendini öyle gösteren bir takım stüdyolar var, o stüdyolarda çalışan maalesef henüz profesyonel olamamış bir takım meslektaşlarımız var. Onların çıkardıkları işler bazen kendilerinden de kaynaklanmayan sebeplerle işte stüdyo sesi gibi tabi ben teknik terim bilmem ne yalan söyleyeyim, bir takım stüdyolar var ki işleri çok ucuza yapmak adına maalesef büyük hatalar yapıyorlar. Ama Türkiye’de dublajın yeri çok iyidir çok profesyonel birkaç tane dublaj stüdyosu vardır ve oradan çıkan işlerin altına her şekilde imzamı atarım, son derece de güzel işler çıkarıyorlar Türk dublaj sanatçıları, yönetmenleri ve kast yönetmenleri bence çok iyi.

C – Bu mesleği yapmak isteyen insanlara tavsiyeleriniz nelerdir?

E – Bu mesleği yapmak isteyenlere tavsiyem bu mesleği yapmak istememeleri! Gerekten öyle, çok zor bizim mesleğimiz, ben size şöyle söyleyeyim Ak’la Kara stüdyosuna aşağı yukarı hergün 10 kişi geliyor “biz dublaj yapmak istiyoruz, benim sesim çok güzel ben çok güzel taklit yapabiliyorum” bunlar çok büyük yanlışlar, taklit yaparak dublaj sanatçısı olamazsınız, sesiniz güzelse dublaj sanatçısı olamazsınız ki sesim güzel çirkin diye bir şey yoktur “benim sesim hiç güzel bir ses değildir” sadece sesimi kullanmayı biliyorum, hepimizin sesi çok güzeldir bu hayatta ama maalesef bunu arkadaşlar çok karıştırıyorlar. Maddi bir getiri beklentisi içinde asla bu mesleğe başlamaya dahi çalışmamalılar çünkü öyle bir şey yok. Maddi gelir diye bir şey söz konusu olamaz hele de dublaja yeni başlamış bir insan için, bizler profesyonel insanlarız belirli kaşelerde çalışıyoruz o kaşeleri bizlere vermeyenlerle çalışmıyoruz ama yeni başlayan biri için böyle bir şeçim şansı olmayacaktır. Ben genç arkadaşlara konservatuara başvurma yaşını geçmemiş arkadaşlara hemen konservatuarın tiyatro bölümüne başvurmalarını ve tiyatro yaparak bu işe başlamalarını öneririm. Tiyatro eğitimi aldıktan sonra veya esnasında bu işi yapmalarını öneririm, tek önerebileceğim bu olabilir ama hiçbir şekilde dublajla ilgisi olmayan tamamen başka meslekleri kendine edinmiş başka okullarda okumuş başka konuların uzmanı olmuş ve dublaj yapmak isteyen insanlara çok karşıyım, hepimizin bir mesleği hepimizin bir uzmanlığı var, demin dediğim gibi ben beyin cerrahı olamam bu yaştan sonra, onlar da dublajcı olamazlar büyük ihtimalle ama denemek isteyen varsa hodri meydan biz buradayız deneriz, valla deneriz hiç sorun değil.

C – Mesleğinizde en çok yapılan hatalar nelerdir?

E – Kendi sesini dinlemek, daha bu işe yeni başlayan insanların yanlışına düşmek, evet kullanmayı biliyorlar ve çok güzel çıkıyor ama bunu dinlemenin alemi yok. Doğallıktan kaçınmak, çok doğal konuşan dublaj sanatçılarımız var izlediğiniz filmdeki karakterin sesi gerçekten oymuş gibi çıkan arkadaşlarımız var, bu olabildiğine göre kendini dinlemenin hiçbir anlamının olmadığını düşünüyorum, kızmasınlar bana dublajcı arkadaşlarım maalesef aramızda var, zaman zaman ben bile yapıyorumdur bilmiyorum ama yapmamaya çok gayret ediyorum, en büyük hata bu.

C – Seslendireceğiniz karakteri kayıt öncesinde prova etme imkanınız oluyor mu?

E – İstersek tabii ki ama dediğim gibi fabrikasyona döndüğü için son zamanlarda yapamıyoruz. Ak’la Kara stüdyolarının sahibi ve patronumuz, sevgili dostum Kerem Kobanbay ve Savaş Özdural’ın şöyle bir taktikleri vardır, onlar çok önemli filmlerde, her film bizim için önemlidir ama mesela Oscar kazanmış ya da gerçekten çok kıymetli oyuncuların olduğu çok dikkat edilmesi gereken filmler var, karate temalı çin filmlerinden farklı filmlerden bahsediyorum, bunların kaydından bir ya da iki gün önce mutlaka bizi haberdar ederler işte açarlar bana telefon ”Elifciğim, şu gün şu filmde şu rolü konuşacaksın izleme imkanı bulabilirsen izle, istersen tekst temin edelim” bunu mutlaka yaparlar ve çok güzel bir şeydir bu fabrikasyon arasında bile hala yapılabiliyor. İstersek her sahneyi prova edebiliriz kimse görmeyin demiyor ama biz artık görmeden de konuşabiliyoruz, takıldığımız yerde durup tekrar yapıyoruz baktık hiç yapamıyoruz on kere seyrediyoruz hiç sorun değil ama istesek yaparız istemezsek yapmayız gibi bir durum var.

C – Bu işe başlarken hangi sanatçıları kendinize örnek aldınız, günümüzde beğendiğiniz meslektaşlarınız var mı?

E – Tabii ki var, bu işe başlarken örnek aldığım tabii ki annem oldu, benim annem çok eski bir dublaj sanatçısıdır, dublajcilar.com ‘un ziyaretçileri annemin dublaj yaptığı dönemleri imkan yok hatırlamazlar, en azından televizyonda izlememişlerdir yaşları yetmez. İlk örnek aldığım tabii annemdir, ben annemin karnındayken dublaj stüdyosuna girmiş bir insanım, onu örnek aldım hala da onu onu örnek alırım bazen birbirimiz ile didişiriz hatta, “sen bunu yanlış söylemişsin, niye yanlış tonladın, niye sen bana sormadın”. Günümüzde çok beğendiğim dublaj sanatçıları var hiç kimseyi ayırmak istemem fakat özellikle çok beğendiğim sesler vardır ki duymadan yaşayamayacağım sesler vardır Tolga Tibet’in sesidir biri onu özellikle söylemek isterim hakiken böyle “aa ne kadar güzel bir ses Yarabbim” diye dinliyorum her gün duymama rağmen yanımda yine de dinliyorum televizyonda duysam böyle bir sestir, bunu örnek verebilirim ama kimseyi ayırmam herkes başarılıdır kendine göre herkes mükemmel seslere sahip.

C – Yerli dizilerde artık sesinizi duyamıyoruz, bu sizin tercihiniz mi, sizin tercihiniz ise bunun nedeni nedir?

E – Tabii ki benim tercihim değil, zaman zaman da ayrıca hala yapıyorum yerli ama çok kısıtlı yapıyorum, birincisi dublaj sektörünü ilgilendiren çok içsel bir sorun nedeniyle eskisi kadar yerlilerde çalışmıyorum maalesef, o sorunun derinine girmeyeceğim nedenini açıklamasını uzun uzun, seyircilerimizin dinleyerek zaman harcamalarına gerektirecek bir konu değil. Fakat şöyle bir durumumuz var maalesef kaşeler de çok düşük yani siz şimdi belli bir yere geldikten sonra o kaşelere çalışmak istemiyorsunuz, çalışan arkadaşlarıma hiçbir şey söyleyemiyorum, hayat! Çok açık ve net bir gerçek var ekmek parası kazanıyoruz biz bu işten, bu iş bizim mesleğimiz, bazı arkadaşlarımızın başka hiçbir işi yok, tiyatroda çalışmayan, maaşı olmayan bir sürü arkadaşımız var o yüzden bir çok kaşeye saçma bulacağımız kaşelere bile çalışan arkadaşlarımız var, çok şükür Allah’a ki benim öyle bir seçme tercihim var, ben gitmiyorum o kaşelere bir yerlere ama dediğim gibi tek sorun kaşe değil, ben çok yüksek para istiyorum kimse beni çağıramıyor değil çok mesleki çok içsel bir sorunumuz var özellikle bundan dolayı yerlilerde fazla duyamıyorsunuz beni.

C – Yerli dizilerde yapılan seslendirmeleri nasıl buluyorsunuz?

E – Güzel buluyorum fakat çok karşı olduğum bir şey var zaman zaman, herkesi aynı kişinin seslendirmesi bütün jönleri aynı dublaj sanatçısının seslendirmesi bütün kadın başrol oyuncuları da, mankenleri de maalesef aynı kadın sanatçının seslendirmesi, bizim çok fazla bir tane iki tane değil iyi dublajcımız, o kadar güzel yerliye yakışacak kadın sesimiz, erkek sesimiz var ki ben bütün mankenlerin aynı erkek tarafından ya da bütün manken kadınların aynı kadın tarafından seslendirilmesine çok üzülüyorum çünkü gerçekten çok iyi dublaj sanatçılarımız var, onları da kullanmaları gerektiğini düşünüyorum ama maalesef biri bir diziyle ünlü oluyorsa örnek vermek istemiyorum isim isim ama aynı adam sesini başka dizilerde de kullanmak istiyorlar bu oyunculuk adına da çok yanlış bir şeydir dizi için de çok acı bir şey bence çünkü sesle tutacak bir şey değildir senaryoyla tutar dizi, çok büyük bir yanlıştır keşke bir sürü ses kullansalar.

C – Filmleri dublajlı mı altyazılı mı izliyorsunuz?

E – Ben altyazılı da izlemiyorum, ben filmleri orijinal izliyorum çünkü alt yazılıları da seyredemiyorum çok büyük çeviri hataları yapılabiliyor, dublajlı tabii ki izliyorum fakat çok dürüstçe söyleyeceğim zaman zaman işin profesyoneli olarak söylüyorum dublajsız izlemeyi tercih ettiğim oyucular var, mesela ben Gary Oldman’ı dublajlı izlemek istemiyorum dünyanın en iyi dublajcısı da konuşsa… Gary Oldman’ı çok güzel konuşan dublaj sanatçılarımız var Türkiye’de, mükemmel iş çıkarıyorlar ama ben o adamın sesini duymak istiyorum o yüzden genelde orijinal sesleri dinlemeyi tercih ediyorum fakat yaptığımız işleri ve arkadaşlarımın diğer stüdyolarda dahil yaptıkları işleri kaçırmamaya çalışıyorum, “dur bakalım bunu nasıl konuşmuş, dur bakalım ne yapmış” diye izlemeyi tercih ediyorum fakat şöyle bir handikap var o zaman filmden hiçbir şey anlamıyorsunuzLOL bizim işimizi yapıyorsanız, filmi seyredemiyorsunuz adamları dinliyorsunuz çok korkunç oluyor o yüzden orijinal seyretmeyi tercih ediyorum.

C – Hangi tarz filmlerden hoşlanırsınız, favori filmlerinizi öğrenebilir miyiz?

E – Tabii ki , şimdi benim hayatta en sevdiğim film Amadeus’dur, Mozart’ın hayatı, Milos Forman’ın yönettiği… en çok sevdiğim o filmdir. Ben korku filmi severim, çok severim ama gerilim korku filmi böyle hani parçalanmış adamlar, zombiler öyle değil maalesef, ciddi gerilim Sixth Sense - 6. His gibi öyle filmleri severim, bir de tabii gerçekten çok sevdiğim bir oyuncu varsa her filmini izlerim. Al Pacino gibi Gary Oldman gibi oyuncular var ki onların her filmini izlerim, hiç sorun değil, Heath Ledger vardı mesela, vefat etti maalesef çok üzüldüm ona, onun da olduğu her filmi seyrederim, oyuncu takip ederim daha çok filmlerde.

C – Bize bu yoğun çalıştığınız tempoda zaman ayırdığınız için şahsım ve dublajcilar.com adına çok teşekkür ederiz.

E – Ben çok teşekkür ederim.
 cihanstar © Eylül-2011

30 Mayıs 2012 Çarşamba

Flash Forward (atv)

bizi twitter'dan takip edebilirsiniz

Eğer size kendi geleceğinizden kısa bir parça gösterilse ne yapardınız? Gördüğünüzü kabul edip onu yaşamaya devam mı ederdiniz yoksa kaderinizi değiştirmek için tüm gücünüzle savaşır mıydınız? Tüm insanlığa, kendi geleceklerine dair bu öngörü verildiği zaman, herkes kaderlerine razı olmakla onu değiştirmek arasındaki büyük savaşa dahil oldu; artık geri dönüş yoktu…
Flashforward ATV - Fragman

Oyuncular - karakterler - Seslendirenler

Joseph Fiennes ... Mark Benford : Özgür Özdural

Sonya Walger ... Dr. Olivia Benford : Berna Başer

Peyton List ... Nicole Kirby : Seda Özelsoy

Christine Woods ... Janis Hawk : Figen Sumeli

Courtney B. Vance ... Stanford Wedeck : Cem Kurtoğlu

Brían F. O'Byrne ... Aaron Stark : Kerem Kobanbay

John Cho ... Demetri Noh : Ahmet Taşar

Jack Davenport ... Lloyd Simcoe : ?

Dominic Monaghan ... Simon Campos : ?

Barry Shabaka Henley ... Agent Shelly Vreede : Fatih Özacun

Gabrielle Union ... Zoey Andata : Elif Acehan

Michael Massee ... Dyson Frost : Payidar Tüfekçioğlu

Neil Jackson ... Lucas Hellinger : ?

James Callis ... Gabriel McDow : Gökhan Akçakara

Zachary Knighton ... Dr. Bryce Varley : Harun Can

Rachel Roberts ... Alda Hertzog : Devrim Zeynep Ateşer

Lennon Wynn ... Charlie Benford (Mark'ın kız çocuğu) : Bergen Coşkun

Ryan Wynott ... Dylan Simcoe (erkek çocuk) : Didem Atlıhan

Michael Ealy ... Marshall Vogel : Rüzgar Aksoy

Genevieve Padalecki  ... Tracy Stark : Serpil Saraç

Gil Bellows ... Timothy : Tolga Tibet

Ricky Jay ... Ted Flosso : Nur Subaşı

Peter Coyote ... President Dave Segovia : Nüvit Candaner

Barbara Williams ... Vice President Joyce Clemente : Canan Sanan

Elif Erdal, Bedia Ener...


stüdyo : Ak'la Kara Prodüksiyon

yayın : atv (Turkuvaz Radyo, Televizyon, Gazetecilik ve Yayıncılık A.Ş.)
 

11 Aralık 2009 Cuma

MacGyver



80'lerin TRT'sinde Engin Şenkan ve Hakkı Ergök seslendirmiş, sonra Star Tv yayınlamıştı orada seslendiren de Sungun Babacan'mış.

Pro-Sis Teknoloji Grup Istanbul "Ev – İşyeri ve Oto Alarm Sistemleri ile Kamera Güvenlik Sistemleri Satış, Montaj ve Servis Hizmetleri" Telefon:0216 445 93 82 Cep Telefon:0532 232 10 98 E-Mail:prosis@prosisteknoloji.com M.Sadık ERDOĞDU

bizi twitter'dan takip edebilirsiniz


Angus Macgyver sıradan bir ajan değil… Sessiz, sakin ve disiplinli bir şekilde görevini yerine getirirken asla silah kullanmıyor çünkü onun en büyük silahı aklı. Fizik, kimya, matematik ve teknoloji konusundaki yetkinliği ile cebindeki İsviçre çakısı her türlü kapı için bir anahtara dönüşüyor.

MacGyver,Kanada yapılmış bir Amerikan televizyon dizisidir. Başrolünde, becerikli gizli ajan olarak, Richard Dean Anderson'ın yeraldığı dizi, Lee David Zlotoff tarafından yaratıldı ve 29 Eylül 1985'den 21 Mayıs 1992'ye kadar yedi sezon boyunca devam etti. Richard Dean Anderson'un oynadığı karakter olan Angus Macgyver (isminden çok hoşlanmadığı için dizide sık kullanmaz) bir taksi şoförü iken, taksisine aldığı Fonex'in bir çalışanı tarafından keşfedilir. Fonex çalışanı bir takibe uğrar ve Macgyver bu takipten ilginç yöntemlerini kullanarak kurtulur. Seri, daha sonra Fonex için gizli ajan olarak çalışmaya başlayan Macgyver'ın maceralarını anlatır. Silah kullanmayı sevmeyen Macgyver, fizik ve kimya bilgilerini kullanarak çevresinde bulduğu araç gereçlerden silah, bomba vs. yaparak düşmanlarının elinden kurtulacaktır.

*
IMDB Puanı:
8.0/10
*
Yapım:
1985 ~ ABD, Kanada
*
Tür:
Aksiyon, Macera
*
Yönetmen:
Donald Petrie, Alan Smithee, Lee H. Katzin
*
Senaryo:
Dennis Foley, Thackary Pallor, Stephen Kandel
*
Müzik:
Randy Edelman, Ken Harrison
*
Süre:
48 dk.
*

Macgyver Murat Şen'in sesi eşliğinde hafta içi gece 01.30'da TNT'de

20 Kasım 2009 Cuma

Jack Bauer'la 24 Star'da




Pro-Sis Teknoloji Grup Istanbul "Ev – İşyeri ve Oto Alarm Sistemleri ile Kamera Güvenlik Sistemleri Satış, Montaj ve Servis Hizmetleri" Telefon:0216 445 93 82 Cep Telefon:0532 232 10 98 E-Mail:prosis@prosisteknoloji.com M.Sadık ERDOĞDU

bizi twitter'dan takip edebilirsiniz


Emmy ödüllü 24 dizisi ilk sezondan başlayarak 19 Kasım 2009 Perşembe gecesi Kurtlar Vadisi Pusu'nun ardından Türkçe dublajlı yayınlanacak.

24, Emmy ve Altın Küre ödüllü Amerikan aksiyon televizyon dizisidir. CTU (Counter Terrorist Unit Türkçe: Terörle Mücadele Ünitesi) adı verilen bir birimin, önceleri yöneticisi olan ancak daha sonra birimden ayrılan Jack Bauer (Kiefer Sutherland) adlı karakterin çevresinde dönen olayların işlendiği bir dizi olup; dizide anlatılan olaylar gerçek zamanlı olarak izleyiciye aktarılmaktadır. Her bölüm bir saat içerisinde olanları anlatırken, her sezon da 24 saat içerisinde olup bitenlerin anlatıldığı çok uzun metrajlı bir film havasındadır.
vikipedi'den alıntıdır.


24'ün 1. sezon ilk bölüm özeti :

Dünyayı kasıp kavuran gerçek zamanlı ilk dizi "24", Star Tv ekranlarında izleyicilerle buluşuyor.
Kızı Kimberly (Elisha Cuthbert) ve karısı Teri'nin (Leslie Hope) ardarda esrarengiz bir şekilde ortadan kaybolması ve ardından, Amerika'nın ilk zenci Başkan adayı Senatör David Palmer'a (Dennis Haysbert) düzenlenecek suikast haberi, CTU ajanı Jack Bauer'ın (Kiefer Sutherland) gününü kabusa çevirir...

Jack Bauer : -"Bir başkan adayına suikast düzenlemeyi planlayan teröristler var. Bir genç kız olan çocuğum kaçırıldı. Beraber çalıştığım insanlar her iki konuya da karışmış olabilir. Ben Federal Ajan Jack Bauer, bugün hayatımın en uzun günü"






Star Tv'de Seslendirenler :


Kiefer Sutherland ... Jack Bauer : Tamer Karadağlı

Leslie Hope ... Teri Bauer : Canan Sanan

Elisha Cuthbert ... Kim Bauer : Sabanur Aksoy

Sarah Clarke ... Nina Myers : Figen Sumeli

Carlos Bernard ... Tony Almeida : Tolga Tibet

Dennis Haysbert ... Senator David Palmer : Levent Özdilek

Penny Johnson ... Sherry Palmer : Gülen Karaman

Xander Berkeley ... George Mason : Savaş Özdural

Mia Kirshner ... Mandy : Elif Acehan

Michael O'Neill ... Richard Walsh : Nüvit Candaner

Michael Massee ... Ira Gaines : ?

Richard Burgi ... Alan York / Kevin Carroll : Payidar Tüfekçioğlu

Rudolf Martin ... Martin Belkin / Jonathan : Murat Şen

Daniel Bess ... Rick : Ahmet Taşar

Jacqui Maxwell ... Janet York : Bergen Coşkun

Matthew Carey ... Dan : Beyti Engin

Tanya Wright ... Patty Brooks : Canan Çiftel Özacun

Glenn Morshower ... Aaron Pierce : Aydoğan Temel

Vicellous Reon Shannon ... Keith Palmer : ?

Megalyn Echikunwoke ... Nicole Palmer : ?

Karina Arroyave ... Jamey Farrell : Serpil Saraç

dış ses : Erol Eren

Dennis Hopper ... Victor Drazen : Nur Subaşı
Jude Ciccolella ... Mike Novick : Erhan Abir


2. sezon karakterleri seslendirenler

Reiko Aylesworth ... Michelle Dessler : Elif Acehan

Sarah Wynter ... Kate Warner : Berna Başer
Laura Harris ... Marie Warner : Bergen Coşkun

Michelle Forbes ... Lynne Kresge (başkanın sekreteri) : Müge Oruçkaptan

John Terry ... Bob Warner : Nüvit Candaner

Phillip Rhys ... Reza Naiyeer : Özgür Özdural

Skye McCole Bartusiak ... Megan Matheson - çocuk : Didem Atlıhan

Tracy Middendorf ... Carla Matheson : Serpil Saraç

Harris Yulin ... Roger Stanton : Nur Subaşı

Innis Casey ... Miguel : Ahmet Taşar

Michael Holden ... Ron Wieland - gazeteci : Aydoğan Temel

Cem Kurtoğlu, Emin Şaylan, Kerem Kobanbay, Kubilay Penbeklioğlu...
-----------------------------------------
3. sezonda seslendirenler :

James Badge Dale ... Chase Edmunds : Özgür Özdural
Joaquim de Almeida ... Ramon Salazar : Fatih Özacun
Paul Schulze ... Ryan Chappelle : Kubilay Penbeklioğlu
D.B. Woodside ... Wayne Palmer : Beyti Engin
Albert Hall ... Alan Milliken : Kadir Özübek
Gina Torres ... Julia Milliken : Berna Başer
Greg Ellis ... Michael Amador : Rüzgar Aksoy
Mary Lynn Rajskub ... Chloe O'Brian : Devrim Zeynep Ateşer
Zachary Quinto ... Adam Kaufman : Ahmet Taşar
------------------------------------------------------

4. sezonda

Kim Raver ... Audrey Raines : Serpil Saraç
Alberta Watson ... Erin Driscoll : Canan Sanan
William Devane ... James Heller : Payidar Tüfekçioğlu

Roger R. Cross ... Curtis Manning : Savaş Özdural
James Frain ... Paul Raines : ?
Louis Lombardi ... Edgar Stiles : Erol Eren
Lana Parrilla ... Sarah Gavin : ?
Logan Marshall-Green ... Richard Heller : Fatih Özkul

Jonathan Ahdout ... Behrooz Araz : Gökhan Akçakara
Nestor Serrano ... Navi Araz : Tarkan Koç
Shohreh Aghdashloo ... Dina Araz : Müge Oruçkaptan
Arnold Vosloo ... Habib Marwan : Murat Şen


James Morrison ... Bill Buchanan : Nüvit Candaner
Geoff Pierson ... Başkan John Keeler ?
Chris Olivero ... Kevin Keeler (başkanın oğlu) : Kerem Kobanbay
Gregory Itzin ... Yeni ABD Başkanı Charles Logan : Aydoğan Temel



Seslendirme Kast Sorumlusu
ve Seslendirme Yönetmeni : Kerem Kobanbay

stüdyo : ak'la kara prodüksiyon / Kasım 2009-2010

yayın : Star TV (Doğan TV Holding A.Ş.)

dizinin dublajlı haline gelen yorumlar için bakınız :
http://www.dublajcilar.com/forum_posts.asp?TID=1267





"24" Theme - 24

Jack Bauer'la 24 Star'da ilk sezon bitimi 4/4 (son kısım)
Yükleyen shadow2123. - Filmler ve diziler Dailymotion'da